×

Ey inananlar, düşmanlarımı ve düşmanlarınızı dost edinip onları sevmeyin, onlara haber yolluyorsunuz 60:1 Turkish translation

Quran infoTurkishSurah Al-Mumtahanah ⮕ (60:1) ayat 1 in Turkish

60:1 Surah Al-Mumtahanah ayat 1 in Turkish (التركية)

Quran with Turkish translation - Surah Al-Mumtahanah ayat 1 - المُمتَحنَة - Page - Juz 28

﴿يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَتَّخِذُواْ عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمۡ أَوۡلِيَآءَ تُلۡقُونَ إِلَيۡهِم بِٱلۡمَوَدَّةِ وَقَدۡ كَفَرُواْ بِمَا جَآءَكُم مِّنَ ٱلۡحَقِّ يُخۡرِجُونَ ٱلرَّسُولَ وَإِيَّاكُمۡ أَن تُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ رَبِّكُمۡ إِن كُنتُمۡ خَرَجۡتُمۡ جِهَٰدٗا فِي سَبِيلِي وَٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِيۚ تُسِرُّونَ إِلَيۡهِم بِٱلۡمَوَدَّةِ وَأَنَا۠ أَعۡلَمُ بِمَآ أَخۡفَيۡتُمۡ وَمَآ أَعۡلَنتُمۡۚ وَمَن يَفۡعَلۡهُ مِنكُمۡ فَقَدۡ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ ﴾
[المُمتَحنَة: 1]

Ey inananlar, düşmanlarımı ve düşmanlarınızı dost edinip onları sevmeyin, onlara haber yolluyorsunuz ama onlar, size gerçek olarak gelen şeye kafir olmuşlardır da Peygamberi ve sizi, Rabbiniz Allah'a inanıyorsunuz diye yurdunuzdan çıkarıyorlar; benim yolumda savaşmak ve razılığımı arayıp elde etmek için yurdunuzdan çıktıysanız, bu, böyle; siz, onlara sevgiyle sır veriyorsunuz ve bense sizin gizlediğiniz şeyi de daha iyi bilirim, açığa vurduğunuz şeyi de ve sizden kim bu işi yaparsa gerçekten dedüz ve doğru yoldan sapmış, yolunu kaybetmiş gitmiştir

❮ Previous Next ❯

ترجمة: ياأيها الذين آمنوا لا تتخذوا عدوي وعدوكم أولياء تلقون إليهم بالمودة وقد, باللغة التركية

﴿ياأيها الذين آمنوا لا تتخذوا عدوي وعدوكم أولياء تلقون إليهم بالمودة وقد﴾ [المُمتَحنَة: 1]

Abdulbaki Golpinarli
Ey inananlar, dusmanlarımı ve dusmanlarınızı dost edinip onları sevmeyin, onlara haber yolluyorsunuz ama onlar, size gercek olarak gelen seye kafir olmuslardır da Peygamberi ve sizi, Rabbiniz Allah'a inanıyorsunuz diye yurdunuzdan cıkarıyorlar; benim yolumda savasmak ve razılıgımı arayıp elde etmek icin yurdunuzdan cıktıysanız, bu, boyle; siz, onlara sevgiyle sır veriyorsunuz ve bense sizin gizlediginiz seyi de daha iyi bilirim, acıga vurdugunuz seyi de ve sizden kim bu isi yaparsa gercekten deduz ve dogru yoldan sapmıs, yolunu kaybetmis gitmistir
Adem Ugur
Ey iman edenler! Eger benim yolumda savasmak ve rızamı kazanmak icin cıkmıssanız, benim de dusmanım, sizin de dusmanınız olanlara sevgi gostererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gercegi inkar etmislerdir. Rabbiniz Allah´a inandıgınızdan dolayı Peygamber´i de sizi de yurdunuzdan cıkarıyorlar. Ben, sizin saklı tuttugunuzu da, acıga vurdugunuzu da en iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse) dogru yoldan sapmıs olur
Adem Ugur
Ey iman edenler! Eğer benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir. Rabbiniz Allah´a inandığınızdan dolayı Peygamber´i de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorlar. Ben, sizin saklı tuttuğunuzu da, açığa vurduğunuzu da en iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse) doğru yoldan sapmış olur
Ali Bulac
Ey iman edenler, Benim de dusmanım, sizin de dusmanınız olanları veliler edinmeyin. Siz onlara karsı sevgi yoneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkar etmisler, Rabbiniz olan Allah'a inanmanızdan dolayı elciyi de, sizi de (yurtlarınızdan) surup-cıkarmıslardır. Eger siz, Benim yolumda cihad etmek ve Benim rızamı aramak amacıyla cıkmıssanız (nasıl) onlara karsı hala sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve acıga vurduklarınızı bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artık o, elbette yolun ortasından sasırıp-sapmıs olur
Ali Bulac
Ey iman edenler, Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları veliler edinmeyin. Siz onlara karşı sevgi yöneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkar etmişler, Rabbiniz olan Allah'a inanmanızdan dolayı elçiyi de, sizi de (yurtlarınızdan) sürüp-çıkarmışlardır. Eğer siz, Benim yolumda cihad etmek ve Benim rızamı aramak amacıyla çıkmışsanız (nasıl) onlara karşı hala sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artık o, elbette yolun ortasından şaşırıp-sapmış olur
Ali Fikri Yavuz
Ey iman edenler! Dusmanlarımı ve dusmanlarınızı dostlar edinmeyin. Siz, onlara (mektubla baglılık ve) sevgi yolluyorsunuz; halbuki onlar, Kur’an’dan size geleni inkar ettiler. Rabbiniz olan Allah’a iman ediyorsunuz diye, size ve Peygamberi (Mekke’den) cıkarıyorlardı. Eger sizler, benim yolumda ve rızam ugrunda cihad icin (Mekke’den Medine’ye) cıktınızsa, (dusmanlarımı ve dusmanlarınızı dost edinmeyin). Siz, sevgi gostererek, onlara sır veriyorsunuz; halbuki ben, sizin gizlediklerinizi de, acıkladıklarınızı da hep bilirim. Sizden kim bunu yaparsa, artık hak yolun ortasında sapıtmıstır, (kendini felakete suruklemistir). (Bu ayet-i kerime, Hatib Ibni Belte’e hakkında nazil oldu. Hz. Peygamber efendimizin Mekke’lilere savas acacagını duyunca, bu haberi Medine’den yazdıgı bir mektupla Mekke’lilere bildirmege tesebbus etti ve mektubunu Sare adlı bir kadınla gonderdi. Bunun uzerine Cebrail nazil olub hadiyesi Hz. Peygamber efendimize bildirdi. Hz. Peygamber de ashabın ileri gelenlerinden altı kisiyi, yola cıkan kadını yakalayıb mektubu almak uzere vazifelendirdi. Onlar da yolda kadını yakalayarak bu mektubu kendisinden almıslardı. Iste muminlerin, bu sekilde bir buyuk gunah islememelerini bildiren bu ayet-i kerime nazil olmustur)
Ali Fikri Yavuz
Ey iman edenler! Düşmanlarımı ve düşmanlarınızı dostlar edinmeyin. Siz, onlara (mektubla bağlılık ve) sevgi yolluyorsunuz; halbuki onlar, Kur’an’dan size geleni inkâr ettiler. Rabbiniz olan Allah’a iman ediyorsunuz diye, size ve Peygamberi (Mekke’den) çıkarıyorlardı. Eğer sizler, benim yolumda ve rızam uğrunda cihad için (Mekke’den Medine’ye) çıktınızsa, (düşmanlarımı ve düşmanlarınızı dost edinmeyin). Siz, sevgi göstererek, onlara sır veriyorsunuz; halbuki ben, sizin gizlediklerinizi de, açıkladıklarınızı da hep bilirim. Sizden kim bunu yaparsa, artık hak yolun ortasında sapıtmıştır, (kendini felâkete sürüklemiştir). (Bu âyet-i kerime, Hâtib İbni Belte’e hakkında nazil oldu. Hz. Peygamber efendimizin Mekke’lilere savaş açacağını duyunca, bu haberi Medine’den yazdığı bir mektupla Mekke’lilere bildirmeğe teşebbüs etti ve mektubunu Sare adlı bir kadınla gönderdi. Bunun üzerine Cebrâil nazil olub hâdiyesi Hz. Peygamber efendimize bildirdi. Hz. Peygamber de ashabın ileri gelenlerinden altı kişiyi, yola çıkan kadını yakalayıb mektubu almak üzere vazifelendirdi. Onlar da yolda kadını yakalayarak bu mektubu kendisinden almışlardı. İşte müminlerin, bu şekilde bir büyük günah işlememelerini bildiren bu âyet-i kerime nazil olmuştur)
Celal Y Ld R M
Ey iman edenler! Benim de dusmanımı, sizin de dusmanınızı dostlar ve arkadaslar edinmeyin. Size gelen hakkı inkar ederlerken siz, onlara sevgi sunuyorsunuz! Rabbınız olan Allah´a iman ettiginiz icin, Peygamber´i ve sizi yurdunuzdan cıkarıyorlardı. Eger siz, benim yolumda cihada cıkmıs ve hosnutlugumu arzu etmisseniz, onlara (nasıl olurda) sevgi sunup sır verirsiniz ? Ben, sizin gizlediginizi de, acıga vurdugunuzu da bilirim. Sizden kim boyle yaparsa, gercekten o dogru yolun ortasında sasırıp sapıtmıstır
Celal Y Ld R M
Ey imân edenler! Benim de düşmanımı, sizin de düşmanınızı dostlar ve arkadaşlar edinmeyin. Size gelen hakkı inkâr ederlerken siz, onlara sevgi sunuyorsunuz! Rabbınız olan Allah´a imân ettiğiniz için, Peygamber´i ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlardı. Eğer siz, benim yolumda cihâda çıkmış ve hoşnutluğumu arzu etmişseniz, onlara (nasıl olurda) sevgi sunup sır verirsiniz ? Ben, sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim. Sizden kim böyle yaparsa, gerçekten o doğru yolun ortasında şaşırıp sapıtmıştır
❮ Previous Next ❯

Verse in more languages

Transliteration Bangla Bosnian German English Persian French Hindi Indonesian Kazakh Dutch Russian Spanish Turkish Urdu Uzbek