Quran with Turkish translation - Surah Al-A‘raf ayat 22 - الأعرَاف - Page - Juz 8
﴿فَدَلَّىٰهُمَا بِغُرُورٖۚ فَلَمَّا ذَاقَا ٱلشَّجَرَةَ بَدَتۡ لَهُمَا سَوۡءَٰتُهُمَا وَطَفِقَا يَخۡصِفَانِ عَلَيۡهِمَا مِن وَرَقِ ٱلۡجَنَّةِۖ وَنَادَىٰهُمَا رَبُّهُمَآ أَلَمۡ أَنۡهَكُمَا عَن تِلۡكُمَا ٱلشَّجَرَةِ وَأَقُل لَّكُمَآ إِنَّ ٱلشَّيۡطَٰنَ لَكُمَا عَدُوّٞ مُّبِينٞ ﴾
[الأعرَاف: 22]
﴿فدلاهما بغرور فلما ذاقا الشجرة بدت لهما سوآتهما وطفقا يخصفان عليهما من﴾ [الأعرَاف: 22]
Abdulbaki Golpinarli Onları boylece aldattı. Derken o agacın meyvesinden tadınca avret yerlerini gorduler ve cennetteki agacların yapraklarıyla avret yerlerini ortmeye koyuldular. Rableri nida edip onlara dedi ki: Sizi, su agacın meyvesini yemeden menetmedim mi ve demedim mi ki Seytan, hic suphe yok ki size apacık bir dusmandır |
Adem Ugur Boylece onları hile ile aldattı. Agacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine gorundu. Ve cennet yapraklarından uzerlerini ortmeye basladılar. Rableri onlara: Ben size o agacı yasaklamadım mı ve seytan size apacık bir dusmandır, demedim mi? diye nida etti |
Adem Ugur Böylece onları hile ile aldattı. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Ve cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar. Rableri onlara: Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi? diye nidâ etti |
Ali Bulac Boylece onları aldatarak dusurdu. Agacı tattıkları anda ise, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve uzerlerini cennet yapraklarından ortmeye basladılar. (O zaman) Rableri kendilerine seslendi: "Ben sizi bu agactan menetmemis miydim? Ve seytanın sizin gercekten apacık bir dusmanınız oldugunu soylememis miydim |
Ali Bulac Böylece onları aldatarak düşürdü. Ağacı tattıkları anda ise, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar. (O zaman) Rableri kendilerine seslendi: "Ben sizi bu ağaçtan menetmemiş miydim? Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık bir düşmanınız olduğunu söylememiş miydim |
Ali Fikri Yavuz Boylece ikisini de aldatarak, onları mevkilerinden dusurdu. Agacın meyvasını taddıkları zaman, ayıp yerleri kendilerine acılıverdi. Onlar da hemen cennet yapraklarından ust uste koymakla ortunmege basladılar. Rableri onlara soyle nida etti: “- Ben, ikinize de bu agacı yasak etmedim mi; seytan size apacık bir dusmandır, demedim mi?” |
Ali Fikri Yavuz Böylece ikisini de aldatarak, onları mevkilerinden düşürdü. Ağacın meyvasını taddıkları zaman, ayıp yerleri kendilerine açılıverdi. Onlar da hemen cennet yapraklarından üst üste koymakla örtünmeğe başladılar. Rableri onlara şöyle nida etti: “- Ben, ikinize de bu ağacı yasak etmedim mi; şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?” |
Celal Y Ld R M Boylece ikisini de aldatıp saptırdı : Adem ile esi o agactan tadınca, utanc yerleri acılıp ortaya cıktı. Cennet yapraklarından oralarının uzerine koymaya basladılar. Rabları da onlara soyle seslendi: «Ben ikinizi de o agactan men´etmedim mi ve size, "seytan mutlaka ikinize de acık bir dusmandır," demedim mi?» |
Celal Y Ld R M Böylece ikisini de aldatıp saptırdı : Âdem ile eşi o ağaçtan tadınca, utanç yerleri açılıp ortaya çıktı. Cennet yapraklarından oralarının üzerine koymaya başladılar. Rabları da onlara şöyle seslendi: «Ben ikinizi de o ağaçtan men´etmedim mi ve size, "şeytan mutlaka ikinize de açık bir düşmandır," demedim mi?» |