Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Ibrahim ayat 22 - إبراهِيم - Page - Juz 13
﴿وَقَالَ ٱلشَّيۡطَٰنُ لَمَّا قُضِيَ ٱلۡأَمۡرُ إِنَّ ٱللَّهَ وَعَدَكُمۡ وَعۡدَ ٱلۡحَقِّ وَوَعَدتُّكُمۡ فَأَخۡلَفۡتُكُمۡۖ وَمَا كَانَ لِيَ عَلَيۡكُم مِّن سُلۡطَٰنٍ إِلَّآ أَن دَعَوۡتُكُمۡ فَٱسۡتَجَبۡتُمۡ لِيۖ فَلَا تَلُومُونِي وَلُومُوٓاْ أَنفُسَكُمۖ مَّآ أَنَا۠ بِمُصۡرِخِكُمۡ وَمَآ أَنتُم بِمُصۡرِخِيَّ إِنِّي كَفَرۡتُ بِمَآ أَشۡرَكۡتُمُونِ مِن قَبۡلُۗ إِنَّ ٱلظَّٰلِمِينَ لَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ ﴾
[إبراهِيم: 22]
﴿وقال الشيطان لما قضي الأمر إن الله وعدكم وعد الحق ووعدتكم فأخلفتكم﴾ [إبراهِيم: 22]
Latin Alphabet Ve kales seytanu lemma kudıyel emru innellahe veadekum va´del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum ve ma kane liye aleykum min sultanin illa en deavtukum festecebtum lı fe la telumunı ve lumu enfusekum ma ene bi musrihıkum ve ma entum ib musrihıyy innı kefertu bima esraktumuni min kabl innez zalimıne lehum azabun elım |
Latin Alphabet Ve kales seytanu lemma kudıyel emru innallahe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve ma kane liye aleykum min sultanin illa en deavtukum festecebtum li, fe la telumuni ve lumu enfusekum, ma ene bi musrihikum ve ma entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), inni kefertu bi ma esrektumuni min kabl(kablu), innaz zalimine lehum azabun elim(elimun) |
Latin Alphabet Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun) |
Muhammed Esed Ve her sey olup bittikten, hukum yerine geldikten sonra Seytan: "Gercek su ki, Allah size gerceklesmesi kacınılmaz bir soz vermisti! Bense (her fırsatta) size birtakım sozler verdim ama sizi hep yuzustu bıraktım. Yine de benim sizin uzerinizde gercekte bir nufuzum yoktu: Sizi sadece cagırıyordum; siz de (bu cagrıya) icabet ediyordunuz. Bunun icindir ki, beni suclamayın, yalnızca kendinizi suclayın. Ne ben sizin imdadınıza yetisecek durumdayım; ne de siz benim imdadıma yetisebilecek kimselersiniz; cunku, bakın ben, sizin vaktiyle beni (Allah´a) ortak kosmanızda bir dogruluk payı oldugunu her zaman reddetmisimdir". Dogrusu, tum zalimleri cok can yakıcı bir azap beklemektedir |
Muhammed Esed Ve her şey olup bittikten, hüküm yerine geldikten sonra Şeytan: "Gerçek şu ki, Allah size gerçekleşmesi kaçınılmaz bir söz vermişti! Bense (her fırsatta) size birtakım sözler verdim ama sizi hep yüzüstü bıraktım. Yine de benim sizin üzerinizde gerçekte bir nüfuzum yoktu: Sizi sadece çağırıyordum; siz de (bu çağrıya) icabet ediyordunuz. Bunun içindir ki, beni suçlamayın, yalnızca kendinizi suçlayın. Ne ben sizin imdadınıza yetişecek durumdayım; ne de siz benim imdadıma yetişebilecek kimselersiniz; çünkü, bakın ben, sizin vaktiyle beni (Allah´a) ortak koşmanızda bir doğruluk payı olduğunu her zaman reddetmişimdir". Doğrusu, tüm zalimleri çok can yakıcı bir azap beklemektedir |
Muhammet Abay vekale-sseytanu lemma kudiye-l'emru inne-llahe ve`adekum va`de-lhakki veve`attukum feahleftukum. vema kane liye `aleykum min sultanin illa en de`avtukum festecebtum li. fela telumuni velumu enfusekum. ma ene bimusrihikum vema entum bimusrihiy. inni kefertu bima esraktumuni min kabl. inne-zzalimine lehum `azabun elim |
Muhammet Abay veḳâle-şşeyṭânü lemmâ ḳuḍiye-l'emru inne-llâhe ve`adeküm va`de-lḥaḳḳi veve`attüküm feaḫleftüküm. vemâ kâne liye `aleyküm min sülṭânin illâ en de`avtüküm festecebtüm lî. felâ telûmûnî velûmû enfüseküm. mâ ene bimuṣriḫiküm vemâ entüm bimuṣriḫîy. innî kefertü bimâ eşraktümûni min ḳabl. inne-żżâlimîne lehüm `aẕâbün elîm |
Muslim Shahin (Hesapları gorulup) is bitirilince, seytan diyecek ki: «Suphesiz Allah size gercek olanı vadetti, ben de size vadettim ama, size yalancı cıktım. Zaten benim size karsı bir gucum yoktu. Ben, sadece sizi (inkara) cagırdım, siz de benim davetime hemen kostunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuskusuz daha once ben, beni (Allah'a) ortak kosmanızı reddettim.» Suphesiz zalimler icin elem verici bir azap vardır |
Muslim Shahin (Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: «Şüphesiz Allah size gerçek olanı vâdetti, ben de size vadettim ama, size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben, sadece sizi (inkâra) çağırdım, siz de benim davetime hemen koştunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah'a) ortak koşmanızı reddettim.» Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır |
Saban Piris Is olup bitince, seytan: -Allah, size gercegi vaadetmisti. Ben de size vaadettim, sonra caydım; sizi zorlayacak bir gucum yoktu; sadece cagırdım, siz de geldiniz. Oyleyse, beni degil kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Beni ortak kosmanızı daha once kabul etmemistim; dogrusu zalimlere can yakan bir azap vardır, der |
Saban Piris İş olup bitince, şeytan: -Allah, size gerçeği vaadetmişti. Ben de size vaadettim, sonra caydım; sizi zorlayacak bir gücüm yoktu; sadece çağırdım, siz de geldiniz. Öyleyse, beni değil kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Beni ortak koşmanızı daha önce kabul etmemiştim; doğrusu zalimlere can yakan bir azap vardır, der |