Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-Kahf ayat 21 - الكَهف - Page - Juz 15
﴿وَكَذَٰلِكَ أَعۡثَرۡنَا عَلَيۡهِمۡ لِيَعۡلَمُوٓاْ أَنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞ وَأَنَّ ٱلسَّاعَةَ لَا رَيۡبَ فِيهَآ إِذۡ يَتَنَٰزَعُونَ بَيۡنَهُمۡ أَمۡرَهُمۡۖ فَقَالُواْ ٱبۡنُواْ عَلَيۡهِم بُنۡيَٰنٗاۖ رَّبُّهُمۡ أَعۡلَمُ بِهِمۡۚ قَالَ ٱلَّذِينَ غَلَبُواْ عَلَىٰٓ أَمۡرِهِمۡ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيۡهِم مَّسۡجِدٗا ﴾
[الكَهف: 21]
﴿وكذلك أعثرنا عليهم ليعلموا أن وعد الله حق وأن الساعة لا ريب﴾ [الكَهف: 21]
Latin Alphabet Ve kezalike a´serna aleyhim li ya´lemu enne va´dellahi hakkuv ve ennes saate la raybe fıha iz yetenazeune beynehum emrahum fe kalubnu aleyhim bunyana rabbuhum a´lemu bihim kalellezıne galebu ala emrihim le nettehızenne aleyhim mescida |
Latin Alphabet Ve kezalike a´serna aleyhim li ya´lemu enne va´dallahi hakkun ve ennes saate la reybe fiha, iz yetenazeune beynehum emrehum fe kalubnu aleyhim bunyana(bunyanen), rabbuhum a´lemu bihim, kalellezine galebu ala emrihim le nettehızenne aleyhim mescida(mesciden) |
Latin Alphabet Ve kezâlike a´sernâ aleyhim li ya´lemû enne va´dallâhi hakkun ve ennes sâate lâ reybe fîhâ, iz yetenâzeûne beynehum emrehum fe kâlûbnû aleyhim bunyânâ(bunyânen), rabbuhum a´lemu bihim, kâlellezîne galebû alâ emrihim le nettehızenne aleyhim mescidâ(mesciden) |
Muhammed Esed Iste bu yolla (insanların) dikkatini onların kıssası uzerine cektik, ki onların basına gelenler konusunda aralarında tartıstıkları zaman bilsinler ki, Allah´ın (olumden sonraki kalkıs konusundaki) vaadi butunuyle gercektir ve Son Saat´in gelip catacagına hic suphe yoktur. Ve boylece (o sehrin ahalisinden) bazıları: "Onların anısına bir anıt dikin; onların basına gelen her neyse, bunu en iyi Allah bilir" dediler. Gorusleri genel kabul goren baskaları ise: "Dogrusu, onların anısına mutlaka bir mescid yukseltmeliyiz!" dediler |
Muhammed Esed İşte bu yolla (insanların) dikkatini onların kıssası üzerine çektik, ki onların başına gelenler konusunda aralarında tartıştıkları zaman bilsinler ki, Allah´ın (ölümden sonraki kalkış konusundaki) vaadi bütünüyle gerçektir ve Son Saat´in gelip çatacağına hiç şüphe yoktur. Ve böylece (o şehrin ahalisinden) bazıları: "Onların anısına bir anıt dikin; onların başına gelen her neyse, bunu en iyi Allah bilir" dediler. Görüşleri genel kabul gören başkaları ise: "Doğrusu, onların anısına mutlaka bir mescid yükseltmeliyiz!" dediler |
Muhammet Abay vekezalike a`serna `aleyhim liya`lemu enne va`de-llahi hakkuv veenne-ssa`ate la raybe fiha. iz yetenaza`une beynehum emrahum fekalu-bnu `aleyhim bunyana. rabbuhum a`lemu bihim. kale-llezine galebu `ala emrihim lenettehizenne `aleyhim mescida |
Muhammet Abay vekeẕâlike a`ŝernâ `aleyhim liya`lemû enne va`de-llâhi ḥaḳḳuv veenne-ssâ`ate lâ raybe fîhâ. iẕ yetenâza`ûne beynehüm emrahüm feḳâlü-bnû `aleyhim bünyânâ. rabbühüm a`lemü bihim. ḳâle-lleẕîne galebû `alâ emrihim lenetteḫiẕenne `aleyhim mescidâ |
Muslim Shahin Boylece (insanları) onlardan haberdar ettik ki, Allah'ın vaadinin hak oldugunu, kıyametin suphe goturmez oldugunu bilsinler. Hani onlar aralarında Ashabı Kehfin durumunu tartısıyorlardı. Dediler ki: «Uzerlerine bir bina yapın. Rableri onları daha iyi bilir.» Onların durumuna vakıf olanlar ise: «Bizler, kesinlikle onların yanı baslarına bir mescit yapacagız» dediler |
Muslim Shahin Böylece (insanları) onlardan haberdar ettik ki, Allah'ın vaadinin hak olduğunu, kıyametin şüphe götürmez olduğunu bilsinler. Hani onlar aralarında Ashâbı Kehfin durumunu tartışıyorlardı. Dediler ki: «Üzerlerine bir bina yapın. Rableri onları daha iyi bilir.» Onların durumuna vâkıf olanlar ise: «Bizler, kesinlikle onların yanı başlarına bir mescit yapacağız» dediler |
Saban Piris Iste bu sekilde insanların onları bulmalarını sagladık ki Allah’ın vaadinin gercek oldugunu ve kıyamet hakkında suphe olmayacagını bilsinler. Aralarında onların durumunu tartısıyorlardı. -Onların uzerine bina yapın. Onları en iyi Rableri bilir, diyorlardı. Onlar hakkında tartısmada galip gelenler: -Oraya mescid yapacagız, dediler |
Saban Piris İşte bu şekilde insanların onları bulmalarını sağladık ki Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu ve kıyamet hakkında şüphe olmayacağını bilsinler. Aralarında onların durumunu tartışıyorlardı. -Onların üzerine bina yapın. Onları en iyi Rableri bilir, diyorlardı. Onlar hakkında tartışmada galip gelenler: -Oraya mescid yapacağız, dediler |