Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Ta-Ha ayat 71 - طه - Page - Juz 16
﴿قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَۖ فَلَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ فِي جُذُوعِ ٱلنَّخۡلِ وَلَتَعۡلَمُنَّ أَيُّنَآ أَشَدُّ عَذَابٗا وَأَبۡقَىٰ ﴾
[طه: 71]
﴿قال آمنتم له قبل أن آذن لكم إنه لكبيركم الذي علمكم السحر﴾ [طه: 71]
Latin Alphabet Kale amentum lehu kable en azene lekum innehu le kebırukumullezı allemekumus sıhr fe le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min hılafiv ve le usallibennekum fı cuzuın nahli ve le ta´lemunne eyyuna eseddu azabev ve ebka |
Latin Alphabet Kale amentum lehu kable en azene lekum, innehu le kebirukumullezi allemekumus sihr(sihra), fe le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min hilafin ve le usallibennekum fi cuzuın nahli ve le ta’lemunne eyyuna eseddu azaben ve ebka |
Latin Alphabet Kâle âmentum lehu kable en âzene lekum, innehu le kebîrukumullezî allemekumus sihr(sihra), fe le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min hilâfin ve le usallibennekum fî cuzûın nahli ve le ta’lemunne eyyunâ eşeddu azâben ve ebkâ |
Muhammed Esed (Firavun:) "Ben size izin vermeden mi o´na inandınız?" dedi, "Mutlaka size sihirbazlıgı ogreten ustanız o olmalı! Ama bu ihanetinizden oturu, hic supheniz olmasın, cogunuzun ellerini ayaklarını kesiverecegim; ve yine hic supheniz olmasın ki, pek cogunuzu da hurma kutugune asacagım ki, boylece hangimizin azapta daha zorlu ve daha surekli oldugunu iyice anlayasınız |
Muhammed Esed (Firavun:) "Ben size izin vermeden mi o´na inandınız?" dedi, "Mutlaka size sihirbazlığı öğreten ustanız o olmalı! Ama bu ihanetinizden ötürü, hiç şüpheniz olmasın, çoğunuzun ellerini ayaklarını kesivereceğim; ve yine hiç şüpheniz olmasın ki, pek çoğunuzu da hurma kütüğüne asacağım ki, böylece hangimizin azapta daha zorlu ve daha sürekli olduğunu iyice anlayasınız |
Muhammet Abay kale amentum lehu kable en azene lekum. innehu lekebirukumu-llezi `allemekumu-ssihr. feleukatti`anne eydiyekum veerculekum min hilafiv veleusallibennekum fi cuzu`i-nnahl. veleta`lemunne eyyuna eseddu `azabev veebka |
Muhammet Abay ḳâle âmentüm lehû ḳable en âẕene leküm. innehû lekebîrukümü-lleẕî `allemekümü-ssiḥr. feleüḳaṭṭi`anne eydiyeküm veercüleküm min ḫilâfiv veleüṣallibenneküm fî cüẕû`i-nnaḫl. veleta`lemünne eyyünâ eşeddü `aẕâbev veebḳâ |
Muslim Shahin (Firavun) Soyle dedi: Ben size izin vermeden once ona inandınız oyle mi! Hakikat su ki o, size buyu ogreten ulunuzdur. Simdi elleriniz ile ayaklarınızı tereddut etmeden caprazlama kesecegim ve sizi hurma dallarına asacagım! Boylece, hangimizin azabının daha siddetli ve surekli oldugunu iyice anlayacaksınız |
Muslim Shahin (Firavun) Şöyle dedi: Ben size izin vermeden önce ona inandınız öyle mi! Hakikat şu ki o, size büyü öğreten ulunuzdur. Şimdi elleriniz ile ayaklarınızı tereddüt etmeden çaprazlama keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Böylece, hangimizin azabının daha şiddetli ve sürekli olduğunu iyice anlayacaksınız |
Saban Piris Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Demek ki o size sihri ogreten buyugunuzdur. Ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı caprazlama kestirecegim ve sizi hurma dalına asacagım! O zaman goreceksiniz hangimizin azabı daha siddetli ve kalıcı imis |
Saban Piris Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Demek ki o size sihri öğreten büyüğünüzdür. Ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve sizi hurma dalına asacağım! O zaman göreceksiniz hangimizin azabı daha şiddetli ve kalıcı imiş |