Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah An-Naml ayat 44 - النَّمل - Page - Juz 19
﴿قِيلَ لَهَا ٱدۡخُلِي ٱلصَّرۡحَۖ فَلَمَّا رَأَتۡهُ حَسِبَتۡهُ لُجَّةٗ وَكَشَفَتۡ عَن سَاقَيۡهَاۚ قَالَ إِنَّهُۥ صَرۡحٞ مُّمَرَّدٞ مِّن قَوَارِيرَۗ قَالَتۡ رَبِّ إِنِّي ظَلَمۡتُ نَفۡسِي وَأَسۡلَمۡتُ مَعَ سُلَيۡمَٰنَ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ﴾
[النَّمل: 44]
﴿قيل لها ادخلي الصرح فلما رأته حسبته لجة وكشفت عن ساقيها قال﴾ [النَّمل: 44]
Latin Alphabet Kıyle lehedhulis sarh felemma raethu hasibethu luccetev ve kesefet an sakayha kale innehu sarhum mumerradum min kavarır kalet rabbi innı zalemtu nefsı ve eslemtu mea suleymane lillahi rabbil alemın |
Latin Alphabet Kile lehadhulis sarh(sarha), fe lemma raethu hasibethu lucceten ve kesefet an sakayha, kale innehu sarhun mumerradun min kavarir(kavarira), kalet rabbi inni zalemtu nefsi ve eslemtu mea suleymane lillahi rabbil alemin(alemine) |
Latin Alphabet Kîle lehadhulîs sarh(sarha), fe lemmâ raethu hasibethu lucceten ve keşefet an sâkayhâ, kâle innehu sarhun mumerradun min kavârîr(kavârîra), kâlet rabbi innî zalemtu nefsî ve eslemtu mea suleymâne lillâhi rabbil âlemîn(âlemîne) |
Muhammed Esed (Az sonra) ona: "Girin bu saraya!" dendi. Fakat sarayı gorunce, (onunde) engin, duru bir su (var) sandı ve etegini yukarı cekti. (Suleyman:) "Bu, zemini camla dosenmis bir saraydır!" dedi. (Sebe Melikesi:) "Rabbim!" dedi, "(Senden baskasına kulluk etmekle) ben kendime yazık etmisim; fakat (simdi) Suleyman´la beraber alemlerin Rabbi olan Allah´a yurekten boyun egiyorum |
Muhammed Esed (Az sonra) ona: "Girin bu saraya!" dendi. Fakat sarayı görünce, (önünde) engin, duru bir su (var) sandı ve eteğini yukarı çekti. (Süleyman:) "Bu, zemini camla döşenmiş bir saraydır!" dedi. (Sebe Melikesi:) "Rabbim!" dedi, "(Senden başkasına kulluk etmekle) ben kendime yazık etmişim; fakat (şimdi) Süleyman´la beraber alemlerin Rabbi olan Allah´a yürekten boyun eğiyorum |
Muhammet Abay kile lehe-dhuli-ssarh. felemma raethu hasibethu luccetev vekesefet `an sakayha. kale innehu sarhum mumerradum min kavarir. kalet rabbi inni zalemtu nefsi veeslemtu me`a suleymane lillahi rabbi-l`alemin |
Muhammet Abay ḳîle lehe-dḫuli-ṣṣarḥ. felemmâ raethü ḥasibethü lüccetev vekeşefet `an sâḳayhâ. ḳâle innehû ṣarḥum mümerradüm min ḳavârîr. ḳâlet rabbi innî żalemtü nefsî veeslemtü me`a süleymâne lillâhi rabbi-l`âlemîn |
Muslim Shahin Ona: Koske gir! dendi. Melike onu gorunce derin bir su sandı ve etegini yukarı cekti. Suleyman: Bu, billurdan yapılmıs, seffaf bir zemindir, dedi. Melike dedi ki: Rabbim! Ben gercekten kendime yazık etmisim. Suleyman’la beraber alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum |
Muslim Shahin Ona: Köşke gir! dendi. Melike onu görünce derin bir su sandı ve eteğini yukarı çekti. Süleyman: Bu, billûrdan yapılmış, şeffaf bir zemindir, dedi. Melike dedi ki: Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmişim. Süleyman’la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum |
Saban Piris Ona, “koske gir!” denildi. Orayı gorunce derin su sandı ve etegini topladı. Suleyman: -Bu camdan yapılmıs bir kosktur, dedi. Kadın da: -Rabbim, ben kendime zulmetmisim. Suleyman’la beraber evrenin sahibi Allah’a teslim oldum, dedi |
Saban Piris Ona, “köşke gir!” denildi. Orayı görünce derin su sandı ve eteğini topladı. Süleyman: -Bu camdan yapılmış bir köşktür, dedi. Kadın da: -Rabbim, ben kendime zulmetmişim. Süleyman’la beraber evrenin sahibi Allah’a teslim oldum, dedi |