Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-Qasas ayat 63 - القَصَص - Page - Juz 20
﴿قَالَ ٱلَّذِينَ حَقَّ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقَوۡلُ رَبَّنَا هَٰٓؤُلَآءِ ٱلَّذِينَ أَغۡوَيۡنَآ أَغۡوَيۡنَٰهُمۡ كَمَا غَوَيۡنَاۖ تَبَرَّأۡنَآ إِلَيۡكَۖ مَا كَانُوٓاْ إِيَّانَا يَعۡبُدُونَ ﴾
[القَصَص: 63]
﴿قال الذين حق عليهم القول ربنا هؤلاء الذين أغوينا أغويناهم كما غوينا﴾ [القَصَص: 63]
Latin Alphabet Kalellezıne hakka aleyhimul kavlu rabbena haulaillezıne agveyna agveynahum kema gaveyna teberra´na ileyke ma kanu iyyana ya´budun |
Latin Alphabet Kalellezine hakka aleyhimul kavlu rabbena haulaillezine agveyna, agveynahum kema gaveyna, teberre’na ileyke ma kanu iyyana ya’budun(ya’budune) |
Latin Alphabet Kâlellezîne hakka aleyhimul kavlu rabbenâ hâulâillezîne agveynâ, agveynâhum kemâ gaveynâ, teberre’nâ ileyke mâ kânû iyyânâ ya’budûn(ya’budûne) |
Muhammed Esed (Bunun uzerine, vaktiyle yapılan) uyarının apacık aleyhlerine tecelli ettigini goren kimseler: "Ey Rabbimiz!" diyecekler, "Bunlar bizim azdırdıgımız kimselerdir; (evet,) biz kendimiz azdıgımız gibi, onları da azdırdık (Ama simdi) onları Senin hukmune bırakıyoruz; zaten onların tapındıgı gercekte biz degildik |
Muhammed Esed (Bunun üzerine, vaktiyle yapılan) uyarının apaçık aleyhlerine tecelli ettiğini gören kimseler: "Ey Rabbimiz!" diyecekler, "Bunlar bizim azdırdığımız kimselerdir; (evet,) biz kendimiz azdığımız gibi, onları da azdırdık (Ama şimdi) onları Senin hükmüne bırakıyoruz; zaten onların tapındığı gerçekte biz değildik |
Muhammet Abay kale-llezine hakka `aleyhimu-lkavlu rabbena haulai-llezine agveyna. agveynahum kema gaveyna. teberra'na ileyk. ma kanu iyyana ya`budun |
Muhammet Abay ḳâle-lleẕîne ḥaḳḳa `aleyhimü-lḳavlü rabbenâ hâülâi-lleẕîne agveynâ. agveynâhüm kemâ gaveynâ. teberra'nâ ileyk. mâ kânû iyyânâ ya`büdûn |
Muslim Shahin (O gun) aleyhlerine soz (hukum, gerceklesmis olanlar: Rabbimiz! Sunlar azdırdıgımız kimselerdir. Biz nasıl azmıssak onları da oylece azdırdık (yoksa onları zorlayan bir gucumuz yoktu. Onların suclarından) beri oldugumuzu sana arzederiz. Zaten onlar aslında bize tapmıyorlardı (kendi arzularına tapıyorlardı), derler |
Muslim Shahin (O gün) aleyhlerine söz (hüküm, gerçekleşmiş olanlar: Rabbimiz! Şunlar azdırdığımız kimselerdir. Biz nasıl azmışsak onları da öylece azdırdık (yoksa onları zorlayan bir gücümüz yoktu. Onların suçlarından) beri olduğumuzu sana arzederiz. Zaten onlar aslında bize tapmıyorlardı (kendi arzularına tapıyorlardı), derler |
Saban Piris Hukum aleyhlerinde gerceklesmis olanlar: -Rabb’imiz, iste azdırdıklarımız onlardır. Kendimiz azdıgımız gibi onları da azdırdık. Onlardan uzaklastık, sana geldik. Zaten onlar bize de kulluk etmiyorlardı, dediler |
Saban Piris Hüküm aleyhlerinde gerçekleşmiş olanlar: -Rabb’imiz, işte azdırdıklarımız onlardır. Kendimiz azdığımız gibi onları da azdırdık. Onlardan uzaklaştık, sana geldik. Zaten onlar bize de kulluk etmiyorlardı, dediler |