Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Fussilat ayat 17 - فُصِّلَت - Page - Juz 24
﴿وَأَمَّا ثَمُودُ فَهَدَيۡنَٰهُمۡ فَٱسۡتَحَبُّواْ ٱلۡعَمَىٰ عَلَى ٱلۡهُدَىٰ فَأَخَذَتۡهُمۡ صَٰعِقَةُ ٱلۡعَذَابِ ٱلۡهُونِ بِمَا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ ﴾
[فُصِّلَت: 17]
﴿وأما ثمود فهديناهم فاستحبوا العمى على الهدى فأخذتهم صاعقة العذاب الهون بما﴾ [فُصِّلَت: 17]
Latin Alphabet Ve emma semudu fe hedeynahum saıkatul azabil huni bima kanu yeksibun |
Latin Alphabet Ve emma semudu fe hedeynahum festehabbul ama alel huda fe ehazethum saıkatul azabil huni bima kanu yeksibun(yeksibune) |
Latin Alphabet Ve emmâ semûdu fe hedeynâhum festehabbûl amâ alel hudâ fe ehazethum sâıkatul azâbil hûni bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne) |
Muhammed Esed Semud (kavmine) gelince, onlara dogru yolu gosterdik, ama onlar korlugu dogru yola tercih ettiler. Ve boylece, yaptıkları (kotulukler)in bir karsılıgı olarak onların uzerine alcaltıcı bir azap yıldırımı dustu |
Muhammed Esed Semud (kavmine) gelince, onlara doğru yolu gösterdik, ama onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Ve böylece, yaptıkları (kötülükler)in bir karşılığı olarak onların üzerine alçaltıcı bir azap yıldırımı düştü |
Muhammet Abay veemma semudu fehedeynahum festehabbu-l`ama `ale-lhuda feehazethum sa`ikatu-l`azabi-lhuni bima kanu yeksibun |
Muhammet Abay veemmâ ŝemûdü fehedeynâhüm festeḥabbü-l`amâ `ale-lhüdâ feeḫaẕethüm ṣâ`iḳatü-l`aẕâbi-lhûni bimâ kânû yeksibûn |
Muslim Shahin Semud’a gelince onlara dogru yolu gosterdik, ama onlar korlugu dogru yola tercih ettiler. Boylece yapmakta oldukları kotulukler yuzunden alcaltıcı azabın yıldırımı onları carptı |
Muslim Shahin Semûd’a gelince onlara doğru yolu gösterdik, ama onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Böylece yapmakta oldukları kötülükler yüzünden alçaltıcı azabın yıldırımı onları çarptı |
Saban Piris Semud’a gelince, onlara dogru yolu gostermistik. Onlar ise korlugu kılavuza tercih ettiler. Bu sebeple onları, yaptıklarına karsılık zelil edici bir azabın sarsıntısı tutmustu |
Saban Piris Semûd’a gelince, onlara doğru yolu göstermiştik. Onlar ise körlüğü kılavuza tercih ettiler. Bu sebeple onları, yaptıklarına karşılık zelil edici bir azabın sarsıntısı tutmuştu |