Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-An‘am ayat 44 - الأنعَام - Page - Juz 7
﴿فَلَمَّا نَسُواْ مَا ذُكِّرُواْ بِهِۦ فَتَحۡنَا عَلَيۡهِمۡ أَبۡوَٰبَ كُلِّ شَيۡءٍ حَتَّىٰٓ إِذَا فَرِحُواْ بِمَآ أُوتُوٓاْ أَخَذۡنَٰهُم بَغۡتَةٗ فَإِذَا هُم مُّبۡلِسُونَ ﴾
[الأنعَام: 44]
﴿فلما نسوا ما ذكروا به فتحنا عليهم أبواب كل شيء حتى إذا﴾ [الأنعَام: 44]
Latin Alphabet Felemma nesu ma zukkiru bihı fetahna aleyhim ebvabe kulli sey´ hatta iza ferihu bima utu ehaznahum bagteten fe iza hum mublisun |
Latin Alphabet Fe lemma nesu ma zukkiru bihi fetahna aleyhim ebvabe kulli sey’(sey’in), hatta iza ferihu bima utu ehaznahum bagteten fe izahum mublisun(mublisune) |
Latin Alphabet Fe lemmâ nesû mâ zukkirû bihî fetahnâ aleyhim ebvâbe kulli şey’(şey’in), hattâ izâ ferihû bimâ ûtû ehaznâhum bagteten fe izâhum mublisûn(mublisûne) |
Muhammed Esed Sonra, kendilerine yapılan uyarıları gozardı ettiklerinde butun (guzel) seylerin kapılarını onlara ardına kadar actık ve kendilerine bagıslanan seylerden zevk alarak yararlanmaya devam ederlerken onları apansız yakaladık: iste o anda butun umitlerini kaybettiler |
Muhammed Esed Sonra, kendilerine yapılan uyarıları gözardı ettiklerinde bütün (güzel) şeylerin kapılarını onlara ardına kadar açtık ve kendilerine bağışlanan şeylerden zevk alarak yararlanmaya devam ederlerken onları apansız yakaladık: işte o anda bütün ümitlerini kaybettiler |
Muhammet Abay felemma nesu ma zukkiru bihi fetahna `aleyhim ebvabe kulli sey'. hatta iza ferihu bima utu ehaznahum bagteten feiza hum mublisun |
Muhammet Abay felemmâ nesû mâ ẕükkirû bihî fetaḥnâ `aleyhim ebvâbe külli şey'. ḥattâ iẕâ feriḥû bimâ ûtû eḫaẕnâhüm bagteten feiẕâ hüm müblisûn |
Muslim Shahin Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, (indirmis oldugumuz sıkıntı ve musibetleri kaldırıp) uzerlerine her seyin kapılarını actık. Nihayet kendilerine verilenler yuzunden sımardıkları zaman onları ansızın yakaladık, birdenbire onlar butun umitlerini yitirdiler |
Muslim Shahin Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, (indirmiş olduğumuz sıkıntı ve musibetleri kaldırıp) üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları ansızın yakaladık, birdenbire onlar bütün ümitlerini yitirdiler |
Saban Piris Verilen ogutleri unuttukları bir sırada, her seyin kapılarını onlara actık. Kendilerine verilenler ile sımarıp, azdıkları zaman, onları ansızın butun umitlerini yitirmis bir halde yakaladık |
Saban Piris Verilen öğütleri unuttukları bir sırada, her şeyin kapılarını onlara açtık. Kendilerine verilenler ile şımarıp, azdıkları zaman, onları ansızın bütün ümitlerini yitirmiş bir halde yakaladık |