Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-A‘raf ayat 96 - الأعرَاف - Page - Juz 9
﴿وَلَوۡ أَنَّ أَهۡلَ ٱلۡقُرَىٰٓ ءَامَنُواْ وَٱتَّقَوۡاْ لَفَتَحۡنَا عَلَيۡهِم بَرَكَٰتٖ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِ وَلَٰكِن كَذَّبُواْ فَأَخَذۡنَٰهُم بِمَا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ ﴾
[الأعرَاف: 96]
﴿ولو أن أهل القرى آمنوا واتقوا لفتحنا عليهم بركات من السماء والأرض﴾ [الأعرَاف: 96]
Latin Alphabet Ve lev enne ehlel kura amenu vettekav le fetahna aleyhim berakatim mines semai vel erdı ve lakin kezzebu fe ehaznahum bima kanu yeksibun |
Latin Alphabet Ve lev enne ehlel kura amenu vettekav le fetahna aleyhim berekatin mines semai vel ardı ve lakin kezzebu fe ehaznahum bima kanu yeksibun(yeksibune) |
Latin Alphabet Ve lev enne ehlel kurâ âmenû vettekav le fetahnâ aleyhim berekâtin mines semâi vel ardı ve lâkin kezzebû fe ehaznâhum bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne) |
Muhammed Esed Oysa bu toplumların insanları imana erip de Bize karsı sorumluluk bilinci tasıyor olsalardı onların onunde gogun ve yerin bolluklarını acardık: ama gercegi yalanlamaya kalktılar ve Biz de (kendi) yapıp ettiklerinden oturu onları kıskıvrak yakaladık |
Muhammed Esed Oysa bu toplumların insanları imana erip de Bize karşı sorumluluk bilinci taşıyor olsalardı onların önünde göğün ve yerin bolluklarını açardık: ama gerçeği yalanlamaya kalktılar ve Biz de (kendi) yapıp ettiklerinden ötürü onları kıskıvrak yakaladık |
Muhammet Abay velev enne ehle-lkura amenu vettekav lefetahna `aleyhim berakatim mine-ssemai vel'ardi velakin kezzebu feehaznahum bima kanu yeksibun |
Muhammet Abay velev enne ehle-lḳurâ âmenû vetteḳav lefetaḥnâ `aleyhim berakâtim mine-ssemâi vel'arḍi velâkin keẕẕebû feeḫaẕnâhüm bimâ kânû yeksibûn |
Muslim Shahin O (peygamberlerin gonderildigi) ulkelerin halkı inansalar ve (gunahtan) sakınsalardı, elbette onların ustune gokten ve yerden nice bereket kapıları acardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yuzunden onları yakalayıverdik |
Muslim Shahin O (peygamberlerin gönderildiği) ülkelerin halkı inansalar ve (günahtan) sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik |
Saban Piris Eger ulkelerin halkı iman edip, korunsalardı, biz de onlara gokten ve yerden bereket acardık. Fakat yalanladılar. Bu sebeple onları yapmakta olduklarıyla yakaladık |
Saban Piris Eğer ülkelerin halkı iman edip, korunsalardı, biz de onlara gökten ve yerden bereket açardık. Fakat yalanladılar. Bu sebeple onları yapmakta olduklarıyla yakaladık |