Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah At-Taubah ayat 120 - التوبَة - Page - Juz 11
﴿مَا كَانَ لِأَهۡلِ ٱلۡمَدِينَةِ وَمَنۡ حَوۡلَهُم مِّنَ ٱلۡأَعۡرَابِ أَن يَتَخَلَّفُواْ عَن رَّسُولِ ٱللَّهِ وَلَا يَرۡغَبُواْ بِأَنفُسِهِمۡ عَن نَّفۡسِهِۦۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ لَا يُصِيبُهُمۡ ظَمَأٞ وَلَا نَصَبٞ وَلَا مَخۡمَصَةٞ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا يَطَـُٔونَ مَوۡطِئٗا يَغِيظُ ٱلۡكُفَّارَ وَلَا يَنَالُونَ مِنۡ عَدُوّٖ نَّيۡلًا إِلَّا كُتِبَ لَهُم بِهِۦ عَمَلٞ صَٰلِحٌۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجۡرَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ ﴾
[التوبَة: 120]
﴿ما كان لأهل المدينة ومن حولهم من الأعراب أن يتخلفوا عن رسول﴾ [التوبَة: 120]
Latin Alphabet Ma kane li ehlil medıneti ve men havlehum minel a´rabi ey yetehallefu ar rasulillahi ve la yergabu bi enfusihim an nefsih zalike bi ennehum la yusıybuhum zameuv ve la nesabu v ve la mahmesatun fı sebılillahi ve la yetaune mevtıey yegıyzul kuffara ve la yenalune min aduvvin neylen illa kutibe lehum bihı amelun salıh innellahe la yudıy´u ecral muhsinın |
Latin Alphabet Ma kane li ehlil medineti ve men havlehum minel a’rabi en yetehallefu an resulillahi ve la yergabu bi enfusihim an nefsih(nefsihi), zalike bi ennehum la yusibuhum zameun ve la nasabun ve la mahmesatun fi sebilillahi ve la yetaune mevtıan yagizul kuffare ve la yenalune min aduvvin neylen illa kutibe lehum bihi amelun salih(salihun), innallahe la yudiu ecrel muhsinin(muhsinine) |
Latin Alphabet Mâ kâne li ehlil medîneti ve men havlehum minel a’râbi en yetehallefû an resûlillâhi ve lâ yergabû bi enfusihim an nefsih(nefsihî), zâlike bi ennehum lâ yusîbuhum zameun ve lâ nasabun ve lâ mahmesatun fî sebîlillâhi ve lâ yetaûne mevtıan yagîzul kuffâre ve lâ yenâlûne min aduvvin neylen illâ kutibe lehum bihî amelun sâlih(sâlihun), innallâhe lâ yudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne) |
Muhammed Esed (Peygamber) sehrinin halkına da, onların cevresinde (yasayan) bedevilere de (seferde) Allah´ın Elcisi´ne katılmaktan kacınmak ve kendi canlarını o´nunkinden fazla gozetmek yarasmaz. Cunku, onlar Allah yolunda ne zaman susuzluk, yorgunluk ya da aclık cekseler; ne zaman hakkı inkar edenleri sasırtan bir adım atsalar; ve ne zaman baslarına gelmesi mukadder olan seye dusman eliyle ugratılsalar (sonuc ne olursa olsun) bu onların lehine mutlaka kaydedilmektedir. Cunku Allah, iyilik yapanların emeklerini asla bosa cıkarmaz |
Muhammed Esed (Peygamber) şehrinin halkına da, onların çevresinde (yaşayan) bedevilere de (seferde) Allah´ın Elçisi´ne katılmaktan kaçınmak ve kendi canlarını o´nunkinden fazla gözetmek yaraşmaz. Çünkü, onlar Allah yolunda ne zaman susuzluk, yorgunluk ya da açlık çekseler; ne zaman hakkı inkar edenleri şaşırtan bir adım atsalar; ve ne zaman başlarına gelmesi mukadder olan şeye düşman eliyle uğratılsalar (sonuç ne olursa olsun) bu onların lehine mutlaka kaydedilmektedir. Çünkü Allah, iyilik yapanların emeklerini asla boşa çıkarmaz |
Muhammet Abay ma kane liehli-lmedineti vemen havlehum mine-l'a`rabi ey yetehallefu `ar rasuli-llahi vela yergabu bienfusihim `an nefsih. zalike biennehum la yusibuhum zameuv vela nesabuv vela mahmesatun fi sebili-llahi vela yetaune mevtiey yegizu-lkuffara vela yenalune min `aduvvin neylen illa kutibe lehum bihi `amelun salih. inne-llahe la yudi`u ecra-lmuhsinin |
Muhammet Abay mâ kâne liehli-lmedîneti vemen ḥavlehüm mine-l'a`râbi ey yeteḫallefû `ar rasûli-llâhi velâ yergabû bienfüsihim `an nefsih. ẕâlike biennehüm lâ yüṣîbühüm żameüv velâ neṣabüv velâ maḫmeṣatün fî sebîli-llâhi velâ yeṭaûne mevṭiey yegîżu-lküffâra velâ yenâlûne min `adüvvin neylen illâ kütibe lehüm bihî `amelün ṣâliḥ. inne-llâhe lâ yüḍî`u ecra-lmuḥsinîn |
Muslim Shahin Medine halkına ve onların cevresinde bulunan bedevi Araplara, Allah’ın Rasulunden geri kalmaları ve onun canından once kendi canlarını dusunmeleri yakısmaz. Iste onların Allah yolunda bir susuzluga, bir yorgunluga ve bir aclıga ducar olmaları, kafirleri ofkelendirecek bir yere (ayak) basmaları ve dusmana karsı bir basarı kazanmaları, ancak bunların karsılıgında kendilerine salih bir amel yazılması icindir. Cunku Allah iyilik yapanların mukafatını zayi etmez |
Muslim Shahin Medine halkına ve onların çevresinde bulunan bedevî Araplara, Allah’ın Rasûlünden geri kalmaları ve onun canından önce kendi canlarını düşünmeleri yakışmaz. İşte onların Allah yolunda bir susuzluğa, bir yorgunluğa ve bir açlığa dûçar olmaları, kâfirleri öfkelendirecek bir yere (ayak) basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları, ancak bunların karşılığında kendilerine salih bir amel yazılması içindir. Çünkü Allah iyilik yapanların mükâfatını zayi etmez |
Saban Piris Medine halkına ve cevrelerinde bulunan bedevilere Resulullah’tan geri kalmaları ve kendilerini O’na tercih etmeleri yarasmaz. Bu, onların Allah yolunda susuzluga, yorgunluga, aclıga ve kafirleri kızdıracak bir yere ayak basmaları ve dusmana karsı zafer kazanmaları karsılıgında, onların dogru bir is yaptıklarının yazıldıgı icindir. Suphesiz Allah, iyilik yapanların ecrini zayi etmez |
Saban Piris Medine halkına ve çevrelerinde bulunan bedevilere Resulullah’tan geri kalmaları ve kendilerini O’na tercih etmeleri yaraşmaz. Bu, onların Allah yolunda susuzluğa, yorgunluğa, açlığa ve kafirleri kızdıracak bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı zafer kazanmaları karşılığında, onların doğru bir iş yaptıklarının yazıldığı içindir. Şüphesiz Allah, iyilik yapanların ecrini zayi etmez |