Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Hud ayat 40 - هُود - Page - Juz 12
﴿حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَ أَمۡرُنَا وَفَارَ ٱلتَّنُّورُ قُلۡنَا ٱحۡمِلۡ فِيهَا مِن كُلّٖ زَوۡجَيۡنِ ٱثۡنَيۡنِ وَأَهۡلَكَ إِلَّا مَن سَبَقَ عَلَيۡهِ ٱلۡقَوۡلُ وَمَنۡ ءَامَنَۚ وَمَآ ءَامَنَ مَعَهُۥٓ إِلَّا قَلِيلٞ ﴾
[هُود: 40]
﴿حتى إذا جاء أمرنا وفار التنور قلنا احمل فيها من كل زوجين﴾ [هُود: 40]
Diyanet Isleri Buyrugumuz gelip tandırdan sular kaynamaga baslayınca, "Her cinsten birer cifti ve aleyhine hukum verilmis olanın dısında kalan coluk cocugunu ve inananları gemiye bindir" dedik. Pek az kimse onunla beraber inanmıstı |
Diyanet Isleri Nihayet emrimiz geldigi ve tennur (tandir veya geminin kazani) tutusup parladigi zaman dedik ki; "Erkegi ve disisi olan her canlidan ikiser tane, aleyhlerinde hukum verilmis olanlarin disinda, aileni ve iman etmis olanlari geminin icine yukle". Zaten beraberinde iman edenler cok az idi |
Diyanet Isleri Nihayet emrimiz geldigi ve tennur (tandir veya geminin kazani) tutusup parladigi zaman dedik ki; "Erkegi ve disisi olan her canlidan ikiser tane, aleyhlerinde hüküm verilmis olanlarin disinda, aileni ve iman etmis olanlari geminin içine yükle". Zaten beraberinde iman edenler çok az idi |
Diyanet Vakfi Nihayet emrimiz gelip de sular cosup yukselmeye baslayınca Nuh'a dedik ki: "(Canlı cesitlerinin) her birinden iki es ile -(bogulacagına dair) aleyhinde soz gecmis olanlar dısında- aileni ve iman edenleri gemiye yukle!" Zaten onunla beraber pek azı iman etmisti |
Diyanet Vakfi Nihayet emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca Nuh'a dedik ki: "(Canlı çeşitlerinin) her birinden iki eş ile -(boğulacağına dair) aleyhinde söz geçmiş olanlar dışında- aileni ve iman edenleri gemiye yükle!" Zaten onunla beraber pek azı iman etmişti |
Edip Yuksel Nihayet emrimiz gelip de gok kaynayıp tasınca, kendisine dedik ki: "Her turden birer cifti, daha once mahkum edilmis olanlar haric, coluk cocugunu ve inananları ona yukle." Kendisiyle birlikte inanmıs olanlar zaten bir kac kisiydi |
Edip Yuksel Nihayet emrimiz gelip de gök kaynayıp taşınca, kendisine dedik ki: "Her türden birer çifti, daha önce mahkum edilmiş olanlar hariç, çoluk çocuğunu ve inananları ona yükle." Kendisiyle birlikte inanmış olanlar zaten bir kaç kişiydi |