Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Hud ayat 48 - هُود - Page - Juz 12
﴿قِيلَ يَٰنُوحُ ٱهۡبِطۡ بِسَلَٰمٖ مِّنَّا وَبَرَكَٰتٍ عَلَيۡكَ وَعَلَىٰٓ أُمَمٖ مِّمَّن مَّعَكَۚ وَأُمَمٞ سَنُمَتِّعُهُمۡ ثُمَّ يَمَسُّهُم مِّنَّا عَذَابٌ أَلِيمٞ ﴾
[هُود: 48]
﴿قيل يانوح اهبط بسلام منا وبركات عليك وعلى أمم ممن معك وأمم﴾ [هُود: 48]
Diyanet Isleri Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan topluluklara bizden bir selamet ve bereketle gemiden in. Ama bircok toplulukları da gecindirecegiz, sonra onlara can yakıcı bir azab verecegiz" denildi |
Diyanet Isleri Ey Nuh!" denildi, " Bizden bir selam sana ve seninle birlikte olanlardan gelecek ummetlere, kutluluk dilegiyle gemiden in. Ilerde kendilerini bir cok nimetten faydalandiracagimiz, sonra da bu yuzden kendilerine tarafimizdan acikli bir azap dokunacak nice ummetler olacaktir |
Diyanet Isleri Ey Nuh!" denildi, " Bizden bir selâm sana ve seninle birlikte olanlardan gelecek ümmetlere, kutluluk dilegiyle gemiden in. Ilerde kendilerini bir çok nimetten faydalandiracagimiz, sonra da bu yüzden kendilerine tarafimizdan acikli bir azap dokunacak nice ümmetler olacaktir |
Diyanet Vakfi Denildi ki: Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan ummetlere bizden selam ve bereketlerle (gemiden) in! Kendilerini (dunyada) faydalandıracagımız, sonra da bizden kendilerine elem verici bir azabın dokunacagı ummetler de olacaktır |
Diyanet Vakfi Denildi ki: Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan ümmetlere bizden selam ve bereketlerle (gemiden) in! Kendilerini (dünyada) faydalandıracağımız, sonra da bizden kendilerine elem verici bir azabın dokunacağı ümmetler de olacaktır |
Edip Yuksel Dendi ki: "Ey Nuh, sana ve seninle birlikte olan uluslara bizden barıs ve bereketlerle in. Ayrıca oyle uluslar var ki onları bir sure yasatacagız ve sonra onlara bizden acı bir azap dokunacaktır |
Edip Yuksel Dendi ki: "Ey Nuh, sana ve seninle birlikte olan uluslara bizden barış ve bereketlerle in. Ayrıca öyle uluslar var ki onları bir süre yaşatacağız ve sonra onlara bizden acı bir azap dokunacaktır |