Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Al-Qasas ayat 46 - القَصَص - Page - Juz 20
﴿وَمَا كُنتَ بِجَانِبِ ٱلطُّورِ إِذۡ نَادَيۡنَا وَلَٰكِن رَّحۡمَةٗ مِّن رَّبِّكَ لِتُنذِرَ قَوۡمٗا مَّآ أَتَىٰهُم مِّن نَّذِيرٖ مِّن قَبۡلِكَ لَعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ ﴾
[القَصَص: 46]
﴿وما كنت بجانب الطور إذ نادينا ولكن رحمة من ربك لتنذر قوما﴾ [القَصَص: 46]
Diyanet Isleri Sen, Musa'ya hitap ettigimiz zaman Tur'un yanında da degildin. Senden once kendilerine uyarıcı gelmeyen bir toplumu uyarman icin, Rabbinden bir rahmet olarak gonderildin; belki dusunurler |
Diyanet Isleri (Musa'ya) seslendigimiz zaman da, Tur'un yaninda degildin. Bilakis senden once kendilerine uyarici (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman icin Rabbinden bir rahmet olarak (orada gecenleri sana bildirdik), ola ki onlar dusunup ogut alirlar |
Diyanet Isleri (Musa'ya) seslendigimiz zaman da, Tûr'un yaninda degildin. Bilakis senden önce kendilerine uyarici (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik), ola ki onlar düsünüp ögüt alirlar |
Diyanet Vakfi (Musa'ya) seslendigimiz zaman da, sen Tur'un yanında degildin. Bilakis, senden once kendilerıne uyarıcı (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman icin Rabbinden bir rahmet olarak (orada gecenleri sana bildirdik); ola ki dusunup ogut alırlar |
Diyanet Vakfi (Musa'ya) seslendiğimiz zaman da, sen Tur'un yanında değildin. Bilakis, senden önce kendilerıne uyarıcı (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik); ola ki düşünüp öğüt alırlar |
Edip Yuksel (Musa'ya) Seslendigimizde Tur'un yamacında da bulunmuyordun. Ancak, senden once kendilerine bir uyarıcı gelmemis bir toplumu uyarman icin Rabbinden bir rahmet olarak (sana bilgi veriyoruz); belki ogut alırlar |
Edip Yuksel (Musa'ya) Seslendiğimizde Tur'un yamacında da bulunmuyordun. Ancak, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (sana bilgi veriyoruz); belki öğüt alırlar |