Quran with Turkish_Fizilal_Kuran translation - Surah Yusuf ayat 110 - يُوسُف - Page - Juz 13
﴿حَتَّىٰٓ إِذَا ٱسۡتَيۡـَٔسَ ٱلرُّسُلُ وَظَنُّوٓاْ أَنَّهُمۡ قَدۡ كُذِبُواْ جَآءَهُمۡ نَصۡرُنَا فَنُجِّيَ مَن نَّشَآءُۖ وَلَا يُرَدُّ بَأۡسُنَا عَنِ ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ ﴾
[يُوسُف: 110]
﴿حتى إذا استيأس الرسل وظنوا أنهم قد كذبوا جاءهم نصرنا فنجي من﴾ [يُوسُف: 110]
Fizilal Il Kuran Gönderdiğimiz peygamberler, ümmetlerinden iyice ümit kestiklerinde ve kesinlikle yalancı sayıldıkları sonucuna vardıklarında, kendilerine yardımımız erişiverdi de dilediklerimiz ortak azaptan kurtarıldı, fakat hiç kimse ağır suçlulardan şiddetli azabımızı savamaz |
Fizilal Il Kuran Gonderdigimiz peygamberler, ummetlerinden iyice umit kestiklerinde ve kesinlikle yalancı sayıldıkları sonucuna vardıklarında, kendilerine yardımımız erisiverdi de dilediklerimiz ortak azaptan kurtarıldı, fakat hic kimse agır suclulardan siddetli azabımızı savamaz |
Elmalili Hamdi Yazir Nihayet peygamberleri (onların iman etmelerinden) ümit kesecek hale gelince ve kendilerinin yalancı durumuna düştüklerini sanınca, onlara yardımımız geldi, yetişti; dilediklerimiz kurtarıldı. Suçlular topluluğundan bizim azabımız geri çevrilemez |
Elmal L Sadelestirilmis Nihayet peygamberler umitlerini kesecek hale geldikleri ve kendilerinin yalancı cıkarılmıs oldukları zannına kapıldıkları zaman, onlara yardımımız geldi ve dilediklerimiz kurtulusa erdirildi. Suclular toplulugundan ise azabımız geri cevrilmez |
Elmal L Sadelestirilmis Nihayet peygamberler ümitlerini kesecek hale geldikleri ve kendilerinin yalancı çıkarılmış oldukları zannına kapıldıkları zaman, onlara yardımımız geldi ve dilediklerimiz kurtuluşa erdirildi. Suçlular topluluğundan ise azabımız geri çevrilmez |
Elmal L Sadelestirilmis Nihayet peygamberleri (onların iman etmelerinden) umit kesecek hale gelince ve kendilerinin yalancı durumuna dustuklerini sanınca, onlara yardımımız geldi, yetisti; dilediklerimiz kurtarıldı. Suclular toplulugundan bizim azabımız geri cevrilemez |
Elmal L Sadelestirilmis Nihayet peygamberleri (onların iman etmelerinden) ümit kesecek hale gelince ve kendilerinin yalancı durumuna düştüklerini sanınca, onlara yardımımız geldi, yetişti; dilediklerimiz kurtarıldı. Suçlular topluluğundan bizim azabımız geri çevrilemez |