Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Hud ayat 100 - هُود - Page - Juz 12
﴿ذَٰلِكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ ٱلۡقُرَىٰ نَقُصُّهُۥ عَلَيۡكَۖ مِنۡهَا قَآئِمٞ وَحَصِيدٞ ﴾
[هُود: 100]
﴿ذلك من أنباء القرى نقصه عليك منها قائم وحصيد﴾ [هُود: 100]
Ibni Kesir Bunlar; o kasabanın haberleridir ki, sana anlatıyoruz. Onların bir kısmı hala duruyor, bir kısmı ise silinip gitmiştir |
Gultekin Onan Bunlar, sana dogru haber (kıssa) olarak aktardıgımız (gecmisteki) nesillerin haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmıs, (hala izleri var, kimi de) bicilmis ekin (gibi yerlebir edilmis, kalıntısı silinmis)dir |
Gultekin Onan Bunlar, sana doğru haber (kıssa) olarak aktardığımız (geçmişteki) nesillerin haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmış, (hala izleri var, kimi de) biçilmiş ekin (gibi yerlebir edilmiş, kalıntısı silinmiş)dir |
Hasan Basri Cantay Sana kıssa olarak bildirmekde oldugumuz bu (haberler, helak olmus) memleketlerin haberlerindendir ki onların kimi (nin izleri) ayakda kalmıs, (kimi de) bicilmis ekin (gibi yok olmusdur) |
Hasan Basri Cantay Sana kıssa olarak bildirmekde olduğumuz bu (haberler, helak olmuş) memleketlerin haberlerindendir ki onların kimi (nin izleri) ayakda kalmış, (kimi de) biçilmiş ekin (gibi yok olmuşdur) |
Iskender Ali Mihr Iste bu sana anlattıgımız, beldelerin haberlerindendir. Onlardan ayakta kalanlar (izleri hala duranlar) ve hasat olanlar (izleri silinmis olanlar) vardır |
Iskender Ali Mihr İşte bu sana anlattığımız, beldelerin haberlerindendir. Onlardan ayakta kalanlar (izleri hâlâ duranlar) ve hasat olanlar (izleri silinmiş olanlar) vardır |