Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Hud ayat 48 - هُود - Page - Juz 12
﴿قِيلَ يَٰنُوحُ ٱهۡبِطۡ بِسَلَٰمٖ مِّنَّا وَبَرَكَٰتٍ عَلَيۡكَ وَعَلَىٰٓ أُمَمٖ مِّمَّن مَّعَكَۚ وَأُمَمٞ سَنُمَتِّعُهُمۡ ثُمَّ يَمَسُّهُم مِّنَّا عَذَابٌ أَلِيمٞ ﴾
[هُود: 48]
﴿قيل يانوح اهبط بسلام منا وبركات عليك وعلى أمم ممن معك وأمم﴾ [هُود: 48]
Ibni Kesir Ey Nuh; bizim katımızdan selametle in. Sana ve seninle beraber olan ümmetlere hayır ve bereketler olsun. Ama öyle ümmetler var ki; onları bir süre geçindireceğiz. Sonra onlara can yakıcı bir azab vereceğiz, denildi |
Gultekin Onan Ey Nuh" denildi. "Sana ve seninle birlikte olan ummetler uzerine bizden selam ve bereketlerle (gemiden) in. [Sizden tureyecek diger kafir] Ummetleri de yararlandıracagız, sonra onlara bizden acı bir azab dokunacaktır |
Gultekin Onan Ey Nuh" denildi. "Sana ve seninle birlikte olan ümmetler üzerine bizden selam ve bereketlerle (gemiden) in. [Sizden türeyecek diğer kafir] Ümmetleri de yararlandıracağız, sonra onlara bizden acı bir azab dokunacaktır |
Hasan Basri Cantay Denildi ki: «Ya Nuh, sana ve (gemide) maiyyetinde bulunanlardan (gelecek mu´min) ummetlere bizden selam (-u selamet) ve bereketlerle in (gemiden. Onlardan tureyecek diger kafir) ummetler de vardır ki biz onları dahi (dunyada bol rızıklarla) faidelendirecegiz. Sonra ise (ahiretde) onları bizden acıklı bir azab carpacakdır |
Hasan Basri Cantay Denildi ki: «Yâ Nuh, sana ve (gemide) maiyyetinde bulunanlardan (gelecek mü´min) ümmetlere bizden selâm (-ü selâmet) ve bereketlerle in (gemiden. Onlardan türeyecek diğer kâfir) ümmetler de vardır ki biz onları dahi (dünyâda bol rızıklarla) fâidelendireceğiz. Sonra ise (âhiretde) onları bizden acıklı bir azâb çarpacakdır |
Iskender Ali Mihr (Soyle) denildi: “Ey Nuh, sana ve seninle beraber olan ummetlere (toplumlara) Bizden bir selametle, bereketlerle in! Ve (bazı) ummetler (olacak ki), onları metalandıracagız (faydalandıracagız). Sonra onlara Bizden elim (acı) azap dokunacak.” |
Iskender Ali Mihr (Şöyle) denildi: “Ey Nuh, sana ve seninle beraber olan ümmetlere (toplumlara) Bizden bir selâmetle, bereketlerle in! Ve (bazı) ümmetler (olacak ki), onları metalandıracağız (faydalandıracağız). Sonra onlara Bizden elîm (acı) azap dokunacak.” |