Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah al-‘Imran ayat 190 - آل عِمران - Page - Juz 4
﴿إِنَّ فِي خَلۡقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَٱخۡتِلَٰفِ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ لَأٓيَٰتٖ لِّأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ ﴾
[آل عِمران: 190]
﴿إن في خلق السموات والأرض واختلاف الليل والنهار لآيات لأولي الألباب﴾ [آل عِمران: 190]
Ibni Kesir Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde; akıl sahibleri için elbette ayetler vardır |
Gultekin Onan Suphesiz goklerin ve yerin yaratılısında, gece ile gunduzun ardarda gelisinde temiz akıl sahipleri icin gercekten ayetler vardır |
Gultekin Onan Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır |
Hasan Basri Cantay Hakıykat, goklerin ve yerin yaratılısında, gece ile gunduzun birbiri ardınca gelisinde (ve uzayıb kısalmasında) temiz akıl saahibleri icin elbet ibret verici deliller vardır |
Hasan Basri Cantay Hakıykat, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde (ve uzayıb kısalmasında) temiz akıl saahibleri için elbet ibret verici deliller vardır |
Iskender Ali Mihr Muhakkak ki, goklerin ve yerin yaratılısında, gece ile gunduzun ardarda gelisinde, ulul elbab icin elbette ayetler (deliller) vardır |
Iskender Ali Mihr Muhakkak ki, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde, ulûl elbab için elbette ayetler (deliller) vardır |