Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-Jumu‘ah ayat 2 - الجُمعَة - Page - Juz 28
﴿هُوَ ٱلَّذِي بَعَثَ فِي ٱلۡأُمِّيِّـۧنَ رَسُولٗا مِّنۡهُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتِهِۦ وَيُزَكِّيهِمۡ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَإِن كَانُواْ مِن قَبۡلُ لَفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ ﴾
[الجُمعَة: 2]
﴿هو الذي بعث في الأميين رسولا منهم يتلو عليهم آياته ويزكيهم ويعلمهم﴾ [الجُمعَة: 2]
Ibni Kesir Ümmiler arasından, kendilerine O´nun ayetlerini okuyan, onları temizleyen ve onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O´dur. Halbuki onlar; daha önceleri gerçekten apaçık bir sapıklık içindeydiler |
Gultekin Onan O, ummiler icinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti ogreten bir elci gonderendir. Oysa onlar, bundan once gercekten acıkca bir sapıklık icinde idiler |
Gultekin Onan O, ümmiler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar, bundan önce gerçekten açıkça bir sapıklık içinde idiler |
Hasan Basri Cantay O, ummiler icinde kendilerinden (kendilerine) bir peygamber gonderendir ki (bu), onlara ayetlerini okur, onları temizler, onlara kitabı, hikmeti ogretir. Halbuki onlar daha evvel hakıykaten apacık bir sapıklık icinde idiler |
Hasan Basri Cantay O, ümmîler içinde kendilerinden (kendilerine) bir peygamber gönderendir ki (bu), onlara âyetlerini okur, onları temizler, onlara kitabı, hikmeti öğretir. Halbuki onlar daha evvel hakıykaten apaçık bir sapıklık içinde idiler |
Iskender Ali Mihr Ummiler arasında, kendilerinden bir resul beas eden (gorevlendiren) O´dur. Onlara, O´nun (Allah´ın) ayetlerini okur, onları tezkiye eder (nefslerini temizler), onlara Kitab´ı (Kur´an-ı Kerim´i) ve hikmeti ogretir. Ve daha once (resule tabi olmadan evvel) elbette onlar, sadece acık bir dalalet icinde idiler |
Iskender Ali Mihr Ümmîler arasında, kendilerinden bir resûl beas eden (görevlendiren) O´dur. Onlara, O´nun (Allah´ın) âyetlerini okur, onları tezkiye eder (nefslerini temizler), onlara Kitab´ı (Kur´ân-ı Kerim´i) ve hikmeti öğretir. Ve daha önce (resûle tâbî olmadan evvel) elbette onlar, sadece açık bir dalâlet içinde idiler |