Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah At-Tahrim ayat 3 - التَّحرِيم - Page - Juz 28
﴿وَإِذۡ أَسَرَّ ٱلنَّبِيُّ إِلَىٰ بَعۡضِ أَزۡوَٰجِهِۦ حَدِيثٗا فَلَمَّا نَبَّأَتۡ بِهِۦ وَأَظۡهَرَهُ ٱللَّهُ عَلَيۡهِ عَرَّفَ بَعۡضَهُۥ وَأَعۡرَضَ عَنۢ بَعۡضٖۖ فَلَمَّا نَبَّأَهَا بِهِۦ قَالَتۡ مَنۡ أَنۢبَأَكَ هَٰذَاۖ قَالَ نَبَّأَنِيَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡخَبِيرُ ﴾
[التَّحرِيم: 3]
﴿وإذ أسر النبي إلى بعض أزواجه حديثا فلما نبأت به وأظهره الله﴾ [التَّحرِيم: 3]
Ibni Kesir Hani Peygamber; eşlerinden birine, gizlice bir söz söylemişti. O, bunu haber verdi de Allah da bunu ona açıklayınca; bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Artık bunu kendisine söyleyince; eşi: Bunu sana kim bildirdi? demişti. Bana her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah haber verdi, demişti |
Gultekin Onan Hani Peygamber, eslerinden bazılarına gizli bir soz soylemisti. Derken o (eslerinden biri), bunu haber verip Tanrı da ona bunu acıga vurunca, o da (Peygamber) bir kısmını acıklamıs bir kısmını (soylemekten) vazgecmisti. Sonunda haberi verince (esi) demisti ki: "Bunu sana kim haber verdi?" O da: "Bana bilen, (herseyden) haberdar olan (Tanrı) haber verdi" demisti |
Gultekin Onan Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Tanrı da ona bunu açığa vurunca, o da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda haberi verince (eşi) demişti ki: "Bunu sana kim haber verdi?" O da: "Bana bilen, (herşeyden) haberdar olan (Tanrı) haber verdi" demişti |
Hasan Basri Cantay Hani peygamber, zevcelerinden birine gizli bir soz soylemisdi. Bunun uzerine o (zevce) bunu haber verib de Allah da ona bunu acıklayınca (peygamber) bunun (ancak) bir kısmını bildirmis, bir kısmından da vaz gecmisdi. Artık bunu kendisine soyleyince o (zevce) «Bunu sana kim haber verdi?» dedi. (Peygamber de) «Bana hersey´i bilen, her seyden haberdar olan (Allah) haber verdi» dedi |
Hasan Basri Cantay Hani peygamber, zevcelerinden birine gizli bir söz söylemişdi. Bunun üzerine o (zevce) bunu haber verib de Allah da ona bunu açıklayınca (peygamber) bunun (ancak) bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vaz geçmişdi. Artık bunu kendisine söyleyince o (zevce) «Bunu sana kim haber verdi?» dedi. (Peyğamber de) «Bana herşey´i bilen, her şeyden haberdâr olan (Allah) haber verdi» dedi |
Iskender Ali Mihr Nebi, bazı zevcelerine sır olan bir sozu gizlice soylemisti. Fakat onu (o sırrı) baskasına haber verince Allah, ona (durumu) izhar etti (peygamberine bildirdi). (Nebi de) bazısını acıkladı ve bazısını (bildirmekten) vazgecti. Ona (zevcesine) onu (bunu bildigini) haber verdigi zaman, (zevcesi): “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. (Nebi): “Bana Alim (en iyi bilen) ve Habir (herseyden haberdar) olan bildirdi.” dedi |
Iskender Ali Mihr Nebî, bazı zevcelerine sır olan bir sözü gizlice söylemişti. Fakat onu (o sırrı) başkasına haber verince Allah, ona (durumu) izhar etti (peygamberine bildirdi). (Nebî de) bazısını açıkladı ve bazısını (bildirmekten) vazgeçti. Ona (zevcesine) onu (bunu bildiğini) haber verdiği zaman, (zevcesi): “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. (Nebî): “Bana Alîm (en iyi bilen) ve Habîr (herşeyden haberdar) olan bildirdi.” dedi |