Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Hud ayat 87 - هُود - Page - Juz 12
﴿قَالُواْ يَٰشُعَيۡبُ أَصَلَوٰتُكَ تَأۡمُرُكَ أَن نَّتۡرُكَ مَا يَعۡبُدُ ءَابَآؤُنَآ أَوۡ أَن نَّفۡعَلَ فِيٓ أَمۡوَٰلِنَا مَا نَشَٰٓؤُاْۖ إِنَّكَ لَأَنتَ ٱلۡحَلِيمُ ٱلرَّشِيدُ ﴾
[هُود: 87]
﴿قالوا ياشعيب أصلاتك تأمرك أن نترك ما يعبد آباؤنا أو أن نفعل﴾ [هُود: 87]
Tefhim Ul Kuran Dediler ki: «Ey Suayb, senin namazın mı atalarımızın taptıgı seyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda diledigimiz gibi davranmaktan vaz gecmemizi emretmektedir. Cunku sen, gercekte yumusak huylu, aklı basında (resid bir adam) sın.» |
Shaban Britch Onlar da: Ey Suayip! Atalarımızın ibadet ettigini veya mallarımızı hakkında istedigimiz gibi davranmayı bırakmamızı senin salatın mı emrediyor? Oysa sen yumusak huylu ve cok akıllısın |
Shaban Britch Onlar da: Ey Şuayip! Atalarımızın ibadet ettiğini veya mallarımızı hakkında istediğimiz gibi davranmayı bırakmamızı senin salâtın mı emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok akıllısın |
Suat Yildirim “Suayb!” dediler, “atalarımızın taptıkları tanrılarımızı terketmeyi yahut mallarımızı diledigimiz gibi kullanmaktan vazgecmemizi senin namazın mı emrediyor? Aferin, amma da akıllı, uslu bir adamsın ha!” |
Suat Yildirim “Şuayb!” dediler, “atalarımızın taptıkları tanrılarımızı terketmeyi yahut mallarımızı dilediğimiz gibi kullanmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Aferin, amma da akıllı, uslu bir adamsın ha!” |
Suleyman Ates Ey Su'ayb, dediler, senin namazın mı sana, babalarımızın taptıgı seylerden, yahut mallarımız uzerinde diledigimizi yapmaktan vazgecmemizi emrediyor? Oysa sen, yumusak huylu, akıllı(bir insan)sın |
Suleyman Ates Ey Şu'ayb, dediler, senin namazın mı sana, babalarımızın taptığı şeylerden, yahut mallarımız üzerinde dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi emrediyor? Oysa sen, yumuşak huylu, akıllı(bir insan)sın |