Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Al-Ma’idah ayat 106 - المَائدة - Page - Juz 7
﴿يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ شَهَٰدَةُ بَيۡنِكُمۡ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ ٱلۡمَوۡتُ حِينَ ٱلۡوَصِيَّةِ ٱثۡنَانِ ذَوَا عَدۡلٖ مِّنكُمۡ أَوۡ ءَاخَرَانِ مِنۡ غَيۡرِكُمۡ إِنۡ أَنتُمۡ ضَرَبۡتُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَأَصَٰبَتۡكُم مُّصِيبَةُ ٱلۡمَوۡتِۚ تَحۡبِسُونَهُمَا مِنۢ بَعۡدِ ٱلصَّلَوٰةِ فَيُقۡسِمَانِ بِٱللَّهِ إِنِ ٱرۡتَبۡتُمۡ لَا نَشۡتَرِي بِهِۦ ثَمَنٗا وَلَوۡ كَانَ ذَا قُرۡبَىٰ وَلَا نَكۡتُمُ شَهَٰدَةَ ٱللَّهِ إِنَّآ إِذٗا لَّمِنَ ٱلۡأٓثِمِينَ ﴾
[المَائدة: 106]
﴿ياأيها الذين آمنوا شهادة بينكم إذا حضر أحدكم الموت حين الوصية اثنان﴾ [المَائدة: 106]
Tefhim Ul Kuran Ey iman edenler, sizden birinize olum gelip cattıgı zaman, vasiyet hazırlanısında, aranızda icinizden adaletli iki kisiyi (sahid tutun.) Veya yolculukta olup size olum musibeti gelip catarsa, sizden olmayan baska iki kisiyi (sahid tutun. Ikisini) Sayet kuskulanacak olursanız namazdan sonra alıkoyarsınız, onlar da (size) : «Akraba dahi olsa onu (yeminimizi) hic bir degere degistirmeyecegiz ve Allah´ın sahidligini gizlemeyecegiz. Aksi takdirde biz elbette gunahkarlardan oluruz.» diye Allah adına yemin etsinler |
Shaban Britch Ey iman edenler! Icinizden birinin olumu yaklastıgı zaman, vasiyet sırasında, aranızdan adalet sahibi iki kisi eger, yolculukta iseniz ve olum musibeti de gelip cattıysa; sizden olmayan (zaruret halinde gayri muslim) iki kisi sahitligi etsin. Sayet suphe ederseniz; namazdan sonra onları alıkorsunuz. Onlar da Allah’a soyle yemin ederler: “Akraba da olsa, sahitligimizi hicbir karsılıga satmayız. Allah’ın sahitligini gizlemeyecegiz. Aksi halde gunahkarlardan oluruz |
Shaban Britch Ey iman edenler! İçinizden birinin ölümü yaklaştığı zaman, vasiyet sırasında, aranızdan adalet sahibi iki kişi eğer, yolculukta iseniz ve ölüm musibeti de gelip çattıysa; sizden olmayan (zaruret halinde gayri müslim) iki kişi şahitliği etsin. Şayet şüphe ederseniz; namazdan sonra onları alıkorsunuz. Onlar da Allah’a şöyle yemin ederler: “Akraba da olsa, şahitliğimizi hiçbir karşılığa satmayız. Allah’ın şahitliğini gizlemeyeceğiz. Aksi halde günahkarlardan oluruz |
Suat Yildirim Ey iman edenler! Sizde olum alametleri belirdiginde, vasiyyet edeceginiz sırada, icinizden iki durust kisiyi sahit tutun. Yahut yolculuk esnasında basınıza olum musibeti gelmisse, sizden olmayan baska iki kisi sahit olsun.Eger suphe ederseniz, o iki sahidi namazdan sonra tutar ve: “Yeminimizi, akrabalarımızın menfaati de soz konusu olsa, dunyanın hic bir seyine degismeyecegiz. Allah'ın uzerimizde bir emanet, bir borc olarak bulunan sahitligini gizlemeyecegiz. Yoksa biz kesinlikle gunahkar oluruz!” diye Allah’a yemin ettirirsiniz |
Suat Yildirim Ey iman edenler! Sizde ölüm alâmetleri belirdiğinde, vasiyyet edeceğiniz sırada, içinizden iki dürüst kişiyi şahit tutun. Yahut yolculuk esnasında başınıza ölüm musibeti gelmişse, sizden olmayan başka iki kişi şahit olsun.Eğer şüphe ederseniz, o iki şahidi namazdan sonra tutar ve: “Yeminimizi, akrabalarımızın menfaati de söz konusu olsa, dünyanın hiç bir şeyine değişmeyeceğiz. Allah'ın üzerimizde bir emanet, bir borç olarak bulunan şahitliğini gizlemeyeceğiz. Yoksa biz kesinlikle günahkâr oluruz!” diye Allah’a yemin ettirirsiniz |
Suleyman Ates Ey inananlar, birinize olum gelince vasiyyet sırasında icinizden iki adil kisi, aranızda sahidlik etsin. Ya da yeryuzunde yolculuk ederken basınıza olum musibeti gelmisse, sizden olmayan iki kisi (sahidlik etsin). Kuskulanırsanız, namazdan sonra onları tutar(yemin ettirir)siniz: "Akraba da olsa yeminimizi hicbir paraya satmayacagız, Allah'ın (uzerimizde bir borc olarak bulunan) sahidligini gizlemeyecegiz, yoksa biz, elbette gunahkarlardan oluruz,"diye Allah'a yemin ederler |
Suleyman Ates Ey inananlar, birinize ölüm gelince vasiyyet sırasında içinizden iki adil kişi, aranızda şahidlik etsin. Ya da yeryüzünde yolculuk ederken başınıza ölüm musibeti gelmişse, sizden olmayan iki kişi (şahidlik etsin). Kuşkulanırsanız, namazdan sonra onları tutar(yemin ettirir)siniz: "Akraba da olsa yeminimizi hiçbir paraya satmayacağız, Allah'ın (üzerimizde bir borç olarak bulunan) şahidliğini gizlemeyeceğiz, yoksa biz, elbette günahkarlardan oluruz,"diye Allah'a yemin ederler |