×

Kitaba ait bir bilgiye sahib olansa ben dedi, gözünü yumup açmadan onu 27:40 Turkish translation

Quran infoTurkishSurah An-Naml ⮕ (27:40) ayat 40 in Turkish

27:40 Surah An-Naml ayat 40 in Turkish (التركية)

Quran with Turkish translation - Surah An-Naml ayat 40 - النَّمل - Page - Juz 19

﴿قَالَ ٱلَّذِي عِندَهُۥ عِلۡمٞ مِّنَ ٱلۡكِتَٰبِ أَنَا۠ ءَاتِيكَ بِهِۦ قَبۡلَ أَن يَرۡتَدَّ إِلَيۡكَ طَرۡفُكَۚ فَلَمَّا رَءَاهُ مُسۡتَقِرًّا عِندَهُۥ قَالَ هَٰذَا مِن فَضۡلِ رَبِّي لِيَبۡلُوَنِيٓ ءَأَشۡكُرُ أَمۡ أَكۡفُرُۖ وَمَن شَكَرَ فَإِنَّمَا يَشۡكُرُ لِنَفۡسِهِۦۖ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ رَبِّي غَنِيّٞ كَرِيمٞ ﴾
[النَّمل: 40]

Kitaba ait bir bilgiye sahib olansa ben dedi, gözünü yumup açmadan onu getiririm sana. Derken baktı ki taht yanında durmada, onu görünce bu dedi, Rabbimin lutfundan, ihsanından, şükür mü edeceğim, nankör mü olacağım, beni sınamak istiyor. Fakat şükreden, mutlaka kendisini faydalandırmış olur ve nankörlük edene gelince hiç şüphe yok ki Rabbim, kullarından müstağnidir, onlara karşı lütuf ve kerem sahibidir

❮ Previous Next ❯

ترجمة: قال الذي عنده علم من الكتاب أنا آتيك به قبل أن يرتد, باللغة التركية

﴿قال الذي عنده علم من الكتاب أنا آتيك به قبل أن يرتد﴾ [النَّمل: 40]

Abdulbaki Golpinarli
Kitaba ait bir bilgiye sahib olansa ben dedi, gozunu yumup acmadan onu getiririm sana. Derken baktı ki taht yanında durmada, onu gorunce bu dedi, Rabbimin lutfundan, ihsanından, sukur mu edecegim, nankor mu olacagım, beni sınamak istiyor. Fakat sukreden, mutlaka kendisini faydalandırmıs olur ve nankorluk edene gelince hic suphe yok ki Rabbim, kullarından mustagnidir, onlara karsı lutuf ve kerem sahibidir
Adem Ugur
Kitaptan (Allah tarafından verilmis) bir ilmi olan kimse ise: Gozunu acıp kapamadan ben onu sana getiririm, dedi. (Suleyman) onu (melikenin tahtını) yanıbasına yerlesmis olarak gorunce: Bu, dedi, sukur mu edecegim, yoksa nankorluk mu edecegim diye beni sınamak uzere Rabbimin (gosterdigi) lutfundandır. Sukreden ancak kendisi icin sukretmis olur, nankorluk edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hicbir seye ihtiyacı yoktur, cok kerem sahibidir
Adem Ugur
Kitaptan (Allah tarafından verilmiş) bir ilmi olan kimse ise: Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm, dedi. (Süleyman) onu (melikenin tahtını) yanıbaşına yerleşmiş olarak görünce: Bu, dedi, şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınamak üzere Rabbimin (gösterdiği) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, çok kerem sahibidir
Ali Bulac
Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: "Ben, (gozunu acıp kapamadan) onu sana getirebilirim." Derken (Suleyman) onu kendi yanında durur vaziyette gorunce dedi ki: "Bu Rabbimin fazlındandır, O'na sukredecek miyim, yoksa nankorluk edecek miyim diye beni denemekte oldugu icin (bu olaganustu olay gerceklesti). Kim sukrederse, artık o kendisi icin sukretmistir, kim nankorluk ederse, gercekten benim Rabbim Gani (hicbir seye ve kimseye ihtiyacı olmayan)dır, Kerim olandır
Ali Bulac
Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: "Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim." Derken (Süleyman) onu kendi yanında durur vaziyette görünce dedi ki: "Bu Rabbimin fazlındandır, O'na şükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti). Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacı olmayan)dır, Kerim olandır
Ali Fikri Yavuz
Kendinde ilahi kitabdan bir ilim bulunan bir (melek) dedi ki; “-Ben gozunu kırpmadan once onu sana getiririm.” Derken Suleyman, tahtı yanında duruyor gorunce dedi ki; “- Bu, rabbimin fazlındandır; beni imtihan etmek icindir: Sukur mu edecegim, yoksa nankorluk mu yapacagım? Kim sukrederse, ancak kendi menfaatine sukreder; kim de nankorluk ederse, muhakkak ki rabbim onun sukrune muhtac degildir, ona yine de nimet verir.”
Ali Fikri Yavuz
Kendinde ilâhî kitabdan bir ilim bulunan bir (melek) dedi ki; “-Ben gözünü kırpmadan önce onu sana getiririm.” Derken Süleyman, tahtı yanında duruyor görünce dedi ki; “- Bu, rabbimin fazlındandır; beni imtihan etmek içindir: Şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü yapacağım? Kim şükrederse, ancak kendi menfaatine şükreder; kim de nankörlük ederse, muhakkak ki rabbim onun şükrüne muhtaç değildir, ona yine de nimet verir.”
Celal Y Ld R M
Yanında kitaptan (az-cok) bilgisi bulunan biri ise soyle dedi: «Sen gozunu acıp kapamadan onu sana getiririm» derken Suleyman onu (melikenin tahtını) yanında karar kılmıs bir halde gorunce dedi ki: «Bu, Rabbimin lutf-u kereminden (bana verilen bir nimet) dir ki sukur mu edecegim, nankorlukte mi bulunacagım diye beni deniyor. Tabii kim sukrederse, o ancak kendi lehine sukretmis olur; kim de nankorluk ederse elbette Rabbim ganiy (=her seyden mustagnidir, kimsenin sukrune ihtiyacı yoktur; ama herkes O´na mutlaka muhtac)dır. Kerim (=iyilik ve ihsan sahibi)dir
Celal Y Ld R M
Yanında kitaptan (az-çok) bilgisi bulunan biri ise şöyle dedi: «Sen gözünü açıp kapamadan onu sana getiririm» derken Süleyman onu (melikenin tahtını) yanında karar kılmış bir halde görünce dedi ki: «Bu, Rabbimin lütf-u kereminden (bana verilen bir nîmet) dir ki şükür mü edeceğim, nankörlükte mi bulunacağım diye beni deniyor. Tabiî kim şükrederse, o ancak kendi lehine şükretmiş olur; kim de nankörlük ederse elbette Rabbim ganiy (=her şeyden müstağnidir, kimsenin şükrüne ihtiyacı yoktur; ama herkes O´na mutlaka muhtaç)dır. Kerîm (=iyilik ve ihsan sâhibi)dir
❮ Previous Next ❯

Verse in more languages

Transliteration Bangla Bosnian German English Persian French Hindi Indonesian Kazakh Dutch Russian Spanish Turkish Urdu Uzbek