Quran with Turkish translation - Surah al-‘Imran ayat 148 - آل عِمران - Page - Juz 4
﴿فَـَٔاتَىٰهُمُ ٱللَّهُ ثَوَابَ ٱلدُّنۡيَا وَحُسۡنَ ثَوَابِ ٱلۡأٓخِرَةِۗ وَٱللَّهُ يُحِبُّ ٱلۡمُحۡسِنِينَ ﴾
[آل عِمران: 148]
﴿فآتاهم الله ثواب الدنيا وحسن ثواب الآخرة والله يحب المحسنين﴾ [آل عِمران: 148]
Abdulbaki Golpinarli Allah da onlara dunya nimetlerini ve ahiretin guzelim mukafatını verdi ve Allah, iyilik edenleri sever |
Adem Ugur Allah da onlara dunya nimetini ve (daha da onemlisi,) ahiret sevabının guzelligini verdi. Allah, iyi davrananları sever |
Adem Ugur Allah da onlara dünya nimetini ve (daha da önemlisi,) ahiret sevabının güzelliğini verdi. Allah, iyi davrananları sever |
Ali Bulac Boylece Allah, dunya ve ahiret sevabının guzelligini onlara verdi. Allah iyilikte bulunanları sever |
Ali Bulac Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi. Allah iyilikte bulunanları sever |
Ali Fikri Yavuz Nihayet bu dua ve savaslardaki direnmeleri sebebiyle Allah onlara hem dunya nimetini, hem de ahiret sevabının guzelligini (cenneti) verdi. Allah guzel is yapanları sever |
Ali Fikri Yavuz Nihayet bu dua ve savaşlardaki direnmeleri sebebiyle Allah onlara hem dünya nimetini, hem de ahiret sevabının güzelliğini (cenneti) verdi. Allah güzel iş yapanları sever |
Celal Y Ld R M Bu sebeple Allah da onlara hem dunya sevabını, hem ahiretin guzel sevabını verdi. Allah iyi yararlı islerde bulunan iyileri sever |
Celal Y Ld R M Bu sebeple Allah da onlara hem dünya sevabını, hem âhiretin güzel sevabını verdi. Allah iyi yararlı işlerde bulunan iyileri sever |