Quran with Turkish translation - Surah Fussilat ayat 50 - فُصِّلَت - Page - Juz 25
﴿وَلَئِنۡ أَذَقۡنَٰهُ رَحۡمَةٗ مِّنَّا مِنۢ بَعۡدِ ضَرَّآءَ مَسَّتۡهُ لَيَقُولَنَّ هَٰذَا لِي وَمَآ أَظُنُّ ٱلسَّاعَةَ قَآئِمَةٗ وَلَئِن رُّجِعۡتُ إِلَىٰ رَبِّيٓ إِنَّ لِي عِندَهُۥ لَلۡحُسۡنَىٰۚ فَلَنُنَبِّئَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِمَا عَمِلُواْ وَلَنُذِيقَنَّهُم مِّنۡ عَذَابٍ غَلِيظٖ ﴾
[فُصِّلَت: 50]
﴿ولئن أذقناه رحمة منا من بعد ضراء مسته ليقولن هذا لي وما﴾ [فُصِّلَت: 50]
Abdulbaki Golpinarli Ve andolsun ki bir sıkıntıdan sonra katımızdan bir rahmet tattırsak ona, bu der, zaten benim hakkım ve hic sanmıyorum ki kıyamet kopsun ve andolsun ki Rabbimin tapısına donup varsam bile hic suphesiz, onun katında daha guzel bir lutuf var bana; artık biz de, andolsun ki kafir olanlara, neler yaptıklarını elbette haber veririz ve elbette onlara cok agır azabı tattırırız |
Adem Ugur Andolsun ki, kendisine dokunan bir zarardan sonra biz ona bir rahmet tattırırsak: Bu, benim hakkımdır, kıyametin kopacagını sanmıyorum, Rabbime dondurulmus olsam bile muhakkak O´nun katında benim icin daha guzel seyler vardır, der. Biz, inkar edenlere yaptıklarını mutlaka haber verecegiz ve muhakkak onlara agır azaptan tattıracagız |
Adem Ugur Andolsun ki, kendisine dokunan bir zarardan sonra biz ona bir rahmet tattırırsak: Bu, benim hakkımdır, kıyametin kopacağını sanmıyorum, Rabbime döndürülmüş olsam bile muhakkak O´nun katında benim için daha güzel şeyler vardır, der. Biz, inkâr edenlere yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve muhakkak onlara ağır azaptan tattıracağız |
Ali Bulac Oysa ona dokunan bir zarardan sonra tarafımızdan bir rahmet taddırsak, mutlaka: "Bu benim (hakkım)dır. Ve ben kıyamet-saatinin kopacagını da sanmıyorum; eger Rabbime dondurulsem bile, muhakkak O'nun Katında benim icin daha guzel olanı vardır." der. Ama andolsun Biz, o kafirlere yaptıklarını haber verecegiz ve andolsun onlara, en kaba bir azaptan taddıracagız |
Ali Bulac Oysa ona dokunan bir zarardan sonra tarafımızdan bir rahmet taddırsak, mutlaka: "Bu benim (hakkım)dır. Ve ben kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum; eğer Rabbime döndürülsem bile, muhakkak O'nun Katında benim için daha güzel olanı vardır." der. Ama andolsun Biz, o kafirlere yaptıklarını haber vereceğiz ve andolsun onlara, en kaba bir azaptan taddıracağız |
Ali Fikri Yavuz Eger ona dokunan bir sıkıntıdan sonra, tarafımızdan kendisine bir rahmet taddırırsak, mutlak soyle der: “-Bu benim hakkım, kıyametin kopacagını zannetmiyorum. (Eger muslumanların dedigi gibi) Rabbime dondurulecek olursam, muhakkak benim icin O’nun katında iyi halden en guzeli (cennet) var.” Fakat biz, o kafir olanlara ne yaptıklarını haber verecegiz ve onlara muhakkak siddetli bir azab taddıracagız |
Ali Fikri Yavuz Eğer ona dokunan bir sıkıntıdan sonra, tarafımızdan kendisine bir rahmet taddırırsak, mutlak şöyle der: “-Bu benim hakkım, kıyametin kopacağını zannetmiyorum. (Eğer müslümanların dediği gibi) Rabbime döndürülecek olursam, muhakkak benim için O’nun katında iyi halden en güzeli (cennet) var.” Fakat biz, o kâfir olanlara ne yaptıklarını haber vereceğiz ve onlara muhakkak şiddetli bir azab taddıracağız |
Celal Y Ld R M Basına gelen sıkıntıdan sonra tarafımızdan kendisine bir rahmet tattıracak olursak, «elbette bu benim hakkımdır. Kıyamet´in kopacagını da sanmıyorum. Sayet Rabbıma dondurulecek olursam, elbette benim icin O´nun yanında daha guzeli vardır» der. And olsun ki biz, elbette o inkar edenlere neler yaptıklarını haber verecegiz ve kendilerine cok agır bir azabdan elbette tattıracagız |
Celal Y Ld R M Başına gelen sıkıntıdan sonra tarafımızdan kendisine bir rahmet tattıracak olursak, «elbette bu benim hakkımdır. Kıyâmet´in kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbıma döndürülecek olursam, elbette benim için O´nun yanında daha güzeli vardır» der. And olsun ki biz, elbette o inkâr edenlere neler yaptıklarını haber vereceğiz ve kendilerine çok ağır bir azâbdan elbette tattıracağız |