Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Yunus ayat 61 - يُونس - Page - Juz 11
﴿وَمَا تَكُونُ فِي شَأۡنٖ وَمَا تَتۡلُواْ مِنۡهُ مِن قُرۡءَانٖ وَلَا تَعۡمَلُونَ مِنۡ عَمَلٍ إِلَّا كُنَّا عَلَيۡكُمۡ شُهُودًا إِذۡ تُفِيضُونَ فِيهِۚ وَمَا يَعۡزُبُ عَن رَّبِّكَ مِن مِّثۡقَالِ ذَرَّةٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا فِي ٱلسَّمَآءِ وَلَآ أَصۡغَرَ مِن ذَٰلِكَ وَلَآ أَكۡبَرَ إِلَّا فِي كِتَٰبٖ مُّبِينٍ ﴾
[يُونس: 61]
﴿وما تكون في شأن وما تتلو منه من قرآن ولا تعملون من﴾ [يُونس: 61]
Latin Alphabet Ve ma tekunu fı se´niv ve ma tetlu minhu min kur´aniv ve la ta´melune min amelin illa kunna aleykum suhuden iz tufıdune fıh ve ma ya´zubu ar rabbike mim miskali zirratin fil erdı ve la fis semai ve la asgara min zalike ve la ekbera illa fı kitabim mubın |
Latin Alphabet Ve ma tekunu fi se´nin ve ma tetlu minhu min kur´anin ve la ta´melune min amelin illa kunna aleykum suhuden iz tufidune, fih(fihi) ve ma ya´zubu an rabbike min miskali zerretin fil ardı ve la fis semai ve la asgare min zalike ve la ekbere illa fi kitabin mubin(mubinin) |
Latin Alphabet Ve mâ tekûnu fî şe´nin ve mâ tetlû minhu min kur´ânin ve lâ ta´melûne min amelin illâ kunnâ aleykum şuhûden iz tufîdûne, fîh(fîhi) ve mâ ya´zubu an rabbike min miskâli zerretin fîl ardı ve lâ fîs semâi ve lâ asgare min zâlike ve lâ ekbere illâ fî kitâbin mubîn(mubînin) |
Muhammed Esed Ve (sen, ey Peygamber) hangi kosullarda olursan ol, bu (ilahi kitaptan) okunacak hangi konuyu dile getirirsen getir ve (siz ey insanlar) hangi isi yaparsanız yapın, (unutmayın ki) siz bu islere giristiginiz an(dan itibaren) Biz uzerinizde gozlemci bulunuyoruz: cunku ne yerde, ne de gokte tartıya gelmeyecek kadar kucuk seyler bile senin Rabbinin bilgisinden kacamaz; ne bundan daha da kucugu, ne de bundan buyugu yoktur ki (O´nun) apacık takdirinde kaydedilmis olmasın |
Muhammed Esed Ve (sen, ey Peygamber) hangi koşullarda olursan ol, bu (ilahi kitaptan) okunacak hangi konuyu dile getirirsen getir ve (siz ey insanlar) hangi işi yaparsanız yapın, (unutmayın ki) siz bu işlere giriştiğiniz an(dan itibaren) Biz üzerinizde gözlemci bulunuyoruz: çünkü ne yerde, ne de gökte tartıya gelmeyecek kadar küçük şeyler bile senin Rabbinin bilgisinden kaçamaz; ne bundan daha da küçüğü, ne de bundan büyüğü yoktur ki (O´nun) apaçık takdirinde kaydedilmiş olmasın |
Muhammet Abay vema tekunu fi se'niv vema tetlu minhu min kur'aniv vela ta`melune min `amelin illa kunna `aleykum suhuden iz tufidune fih. vema ya`zubu `ar rabbike mim miskali zerratin fi-l'ardi vela fi-ssemai vela asgara min zalike vela ekbera illa fi kitabim mubin |
Muhammet Abay vemâ tekûnü fî şe'niv vemâ tetlû minhü min ḳur'âniv velâ ta`melûne min `amelin illâ künnâ `aleyküm şühûden iẕ tüfîḍûne fîh. vemâ ya`zübü `ar rabbike mim miŝḳâli ẕerratin fi-l'arḍi velâ fi-ssemâi velâ aṣgara min ẕâlike velâ ekbera illâ fî kitâbim mübîn |
Muslim Shahin Ne zaman sen bir iste bulunsan, ne zaman Kur'an'dan bir sey okusan ve siz ne zaman bir is yaparsanız, o ise daldıgınız zaman biz mutlaka ustunuzde sahidizdir. Ne yerde ne gokte zerre agırlıgınca bir sey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha kucugu ve daha buyugu yoktur ki apacık kitapta (levhi mahfuzda) bulunmasın |
Muslim Shahin Ne zaman sen bir işte bulunsan, ne zaman Kur'an'dan bir şey okusan ve siz ne zaman bir iş yaparsanız, o işe daldığınız zaman biz mutlaka üstünüzde şahidizdir. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki apaçık kitapta (levhi mahfuzda) bulunmasın |
Saban Piris Ne durumda olursan ol, Kur’an’dan ne okursanız okuyun ve ne yaparsanız yapın; yaptıklarınıza daldıgınız anda kesinlikle biz sizin uzerinizde sahit olmusuzdur. Yerde ve gokte zerre kadar bir sey; bundan kucugu de buyugu de Rabbinden gizli degildir, apacık bir kitaptadır |
Saban Piris Ne durumda olursan ol, Kur’an’dan ne okursanız okuyun ve ne yaparsanız yapın; yaptıklarınıza daldığınız anda kesinlikle biz sizin üzerinizde şahit olmuşuzdur. Yerde ve gökte zerre kadar bir şey; bundan küçüğü de büyüğü de Rabbinden gizli değildir, apaçık bir kitaptadır |