Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Yunus ayat 93 - يُونس - Page - Juz 11
﴿وَلَقَدۡ بَوَّأۡنَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ مُبَوَّأَ صِدۡقٖ وَرَزَقۡنَٰهُم مِّنَ ٱلطَّيِّبَٰتِ فَمَا ٱخۡتَلَفُواْ حَتَّىٰ جَآءَهُمُ ٱلۡعِلۡمُۚ إِنَّ رَبَّكَ يَقۡضِي بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ ﴾
[يُونس: 93]
﴿ولقد بوأنا بني إسرائيل مبوأ صدق ورزقناهم من الطيبات فما اختلفوا حتى﴾ [يُونس: 93]
Latin Alphabet Ve le kad bevve´na benı israıle mubevvee sıdkıv ve razaknahum minet tayyibat femahtelefu hatta caehumul ılm inne rabbeke yakdıy beynehum yevmel kıyameti fıma kanu fıhi yahtelifun |
Latin Alphabet Ve lekad bevve’na beni israile mubevvee sıdkın ve razaknahum minet tayyibat(tayyibati), femahtelefu hatta caehumul ilm(ilmu), inne rabbeke yakdi beynehum yevmel kıyameti fi ma kanu fihi yahtelifun(yahtelifune) |
Latin Alphabet Ve lekad bevve’nâ benî isrâîle mubevvee sıdkın ve razaknâhum minet tayyibât(tayyibâti), femahtelefû hattâ câehumul ilm(ilmu), inne rabbeke yakdî beynehum yevmel kıyâmeti fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne) |
Muhammed Esed Derken, Israilogulları´na son derece guzel, emin bir yurt tayin ettik ve kendilerini temiz ve hos rızıklarla rızıklandırdık. Ama, ne zaman ki (vahiy yoluyla) kendilerine (hakikat) bilgi(si) geldi, ancak o zaman aralarında cekismeye, farklı gorusler benimsemeye basladılar: Allah, cekismeye dustukleri her konuda Kıyamet Gunu aralarında elbette hukum verecektir |
Muhammed Esed Derken, İsrailoğulları´na son derece güzel, emin bir yurt tayin ettik ve kendilerini temiz ve hoş rızıklarla rızıklandırdık. Ama, ne zaman ki (vahiy yoluyla) kendilerine (hakikat) bilgi(si) geldi, ancak o zaman aralarında çekişmeye, farklı görüşler benimsemeye başladılar: Allah, çekişmeye düştükleri her konuda Kıyamet Günü aralarında elbette hüküm verecektir |
Muhammet Abay velekad bevve'na beni israile mubevvee sidkiv verazaknahum mine-ttayyibat. feme-htelefu hatta caehumu-l`ilm. inne rabbeke yakdi beynehum yevme-lkiyameti fima kanu fihi yahtelifun |
Muhammet Abay veleḳad bevve'nâ benî isrâîle mübevvee ṣidḳiv verazaḳnâhüm mine-ṭṭayyibât. feme-ḫtelefû ḥattâ câehümü-l`ilm. inne rabbeke yaḳḍî beynehüm yevme-lḳiyâmeti fîmâ kânû fîhi yaḫtelifûn |
Muslim Shahin Andolsun biz Israilogullarını guzel bir yurda yerlestirdik ve onlara temiz nimetlerden rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılıga dusmediler. Suphesiz ki Rabbin, kıyamet gunu onların, aralarında ihtilaf etmekte oldukları seyler hakkında hukmedecektir |
Muslim Shahin Andolsun biz İsrailoğullarını güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz nimetlerden rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki Rabbin, kıyamet günü onların, aralarında ihtilaf etmekte oldukları şeyler hakkında hükmedecektir |
Saban Piris Israilogullarını hoslanacakları evlere yerlestirmis, temiz yiyeceklerle onları rızıklandırmıstık. Kendilerine ilim gelene kadar da anlasmazlıga dusmemislerdi. Suphesiz Rabbin, anlasamadıkları konu hakkında kıyamet gunu aralarında hukum verecektir |
Saban Piris İsrailoğullarını hoşlanacakları evlere yerleştirmiş, temiz yiyeceklerle onları rızıklandırmıştık. Kendilerine ilim gelene kadar da anlaşmazlığa düşmemişlerdi. Şüphesiz Rabbin, anlaşamadıkları konu hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir |