Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Hud ayat 54 - هُود - Page - Juz 12
﴿إِن نَّقُولُ إِلَّا ٱعۡتَرَىٰكَ بَعۡضُ ءَالِهَتِنَا بِسُوٓءٖۗ قَالَ إِنِّيٓ أُشۡهِدُ ٱللَّهَ وَٱشۡهَدُوٓاْ أَنِّي بَرِيٓءٞ مِّمَّا تُشۡرِكُونَ ﴾
[هُود: 54]
﴿إن نقول إلا اعتراك بعض آلهتنا بسوء قال إني أشهد الله واشهدوا﴾ [هُود: 54]
Latin Alphabet In nekulu illa´terake ba´du alilhetina bi su´ kale innı ushidullahe veshedu ennı berıum mimma tusrikun |
Latin Alphabet In nekulu illa´terake ba´du alihetina bi su´(suin), kale inni ushidullahe veshedu enni beriun mimma tusrikune(tusrikune) |
Latin Alphabet İn nekûlu illâ´terâke ba´du âlihetinâ bi sû´(sûin), kâle innî uşhidullâhe veşhedû ennî berîun mimmâ tuşrikûne(tuşrikûne) |
Muhammed Esed Seni tanrılarımızdan biri fena carpmıs demekten baska sozumuz yok sana!" (Hud:) "Allah´ı tanık tutarım, ve siz de tanık olun ki, kesinlikle uzagım ben, sizin yaptıgınız gibi tanrılar edinmekten |
Muhammed Esed Seni tanrılarımızdan biri fena çarpmış demekten başka sözümüz yok sana!" (Hud:) "Allah´ı tanık tutarım, ve siz de tanık olun ki, kesinlikle uzağım ben, sizin yaptığınız gibi tanrılar edinmekten |
Muhammet Abay in nekulu ille-`terake ba`du alihetina bisu'. kale inni ushidu-llahe veshedu enni berium mimma tusrikun |
Muhammet Abay in neḳûlü ille-`terâke ba`ḍu âlihetinâ bisû'. ḳâle innî üşhidü-llâhe veşhedû ennî berîüm mimmâ tüşrikûn |
Muslim Shahin Biz «Ilahlarımızdan biri seni fena carpmıs, demekten baska bir soz soylemeyiz!» (Hud) dedi ki: «Ben Allah'ı sahit tutuyorum; siz de sahit olun ki ben sizin ortak kostuklarınızdan uzagım.» |
Muslim Shahin Biz «İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış, demekten başka bir söz söylemeyiz!» (Hûd) dedi ki: «Ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım.» |
Saban Piris Biz ancak ‘seni ilahlarımızdan biri carpmıs’ demekten baska bir sey demeyiz, dediler. Hud: -Ben, Allah’ı sahit tutuyorum. Siz de sahit olun ki, ben sizin O’nu bırakıp kostugunuz sirklerden uzagım |
Saban Piris Biz ancak ‘seni ilahlarımızdan biri çarpmış’ demekten başka bir şey demeyiz, dediler. Hûd: -Ben, Allah’ı şahit tutuyorum. Siz de şahit olun ki, ben sizin O’nu bırakıp koştuğunuz şirklerden uzağım |