Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah An-Nahl ayat 76 - النَّحل - Page - Juz 14
﴿وَضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلٗا رَّجُلَيۡنِ أَحَدُهُمَآ أَبۡكَمُ لَا يَقۡدِرُ عَلَىٰ شَيۡءٖ وَهُوَ كَلٌّ عَلَىٰ مَوۡلَىٰهُ أَيۡنَمَا يُوَجِّههُّ لَا يَأۡتِ بِخَيۡرٍ هَلۡ يَسۡتَوِي هُوَ وَمَن يَأۡمُرُ بِٱلۡعَدۡلِ وَهُوَ عَلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ ﴾
[النَّحل: 76]
﴿وضرب الله مثلا رجلين أحدهما أبكم لا يقدر على شيء وهو كل﴾ [النَّحل: 76]
Latin Alphabet Ve darabellahu meseler raculeyni ehaduhuma ebkemu la yakdiru ala sey´iv ve huve kellun ala mevlahu eynema yuveccihhu la ye´ti bi hayr hel yestevı huve ve mey ye´muru bil adli ve huve ala sıratım mustekıym |
Latin Alphabet Ve daraballahu meselen raculeyni ehaduhuma ebkemu la yakdiru ala sey’in ve huve kellun ala mevlahu eynema yuveccihhu la ye’ti bi hayr(hayrin), hel yestevi huve ve men ye’muru bil adli ve huve ala sıratın mustakim(mustakimin) |
Latin Alphabet Ve daraballâhu meselen raculeyni ehaduhumâ ebkemu lâ yakdiru alâ şey’in ve huve kellun alâ mevlâhu eynemâ yuveccihhu lâ ye’ti bi hayr(hayrin), hel yestevî huve ve men ye’muru bil adli ve huve alâ sırâtın mustakîm(mustakîmin) |
Muhammed Esed Ve yine Allah (size baska) iki insan ornegi veriyor: Onlardan biri, hicbir is elinden gelmeyen bir dilsiz ki, efendisinin sırtında gercek bir yuk; oyle ki, beriki onu hangi ise kossa olumlu bir sonuc alamıyor. Peki, iste boyle biri, dogru ve hakca olanın yapılmasını emreden ve kendisi de dosdogru bir yolda yuruyen (bilge bir) kimseyle hic bir tutulabilir mi |
Muhammed Esed Ve yine Allah (size başka) iki insan örneği veriyor: Onlardan biri, hiçbir iş elinden gelmeyen bir dilsiz ki, efendisinin sırtında gerçek bir yük; öyle ki, beriki onu hangi işe koşsa olumlu bir sonuç alamıyor. Peki, işte böyle biri, doğru ve hakça olanın yapılmasını emreden ve kendisi de dosdoğru bir yolda yürüyen (bilge bir) kimseyle hiç bir tutulabilir mi |
Muhammet Abay vedarabe-llahu meseler raculeyni ehaduhuma ebkemu la yakdiru `ala sey'iv vehuve kellun `ala mevlahu eynema yuveccihhu la ye'ti bihayr. hel yestevi huve vemey ye'muru bil`adli vehuve `ala siratim mustekim |
Muhammet Abay veḍarabe-llâhü meŝeler racüleyni eḥadühümâ ebkemü lâ yaḳdiru `alâ şey'iv vehüve kellün `alâ mevlâhü eynemâ yüveccihhü lâ ye'ti biḫayr. hel yestevî hüve vemey ye'müru bil`adli vehüve `alâ ṣirâṭim müsteḳîm |
Muslim Shahin Allah, su iki kisiyi de misal verir: Onlardan biri dilsizdir, hicbir sey beceremez ve efendisinin ustune bir yuktur. Onu nereye gonderse bir hayır getiremez. Simdi, bu adamla, dogru yolda yuruyerek adaleti emreden kimse esit olur mu |
Muslim Shahin Allah, şu iki kişiyi de misal verir: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şey beceremez ve efendisinin üstüne bir yüktür. Onu nereye gönderse bir hayır getiremez. Şimdi, bu adamla, doğru yolda yürüyerek adaleti emreden kimse eşit olur mu |
Saban Piris Allah su iki adamı da ornek olarak veriyor: Birisi, dilsiz, hicbir seye gucu yetmeyen ve efendisine yuk. Onu nereye gonderse hayır getirmez. Onunla; adaleti emreden ve dosdogru bir yolda olan kimse esit olur mu |
Saban Piris Allah şu iki adamı da örnek olarak veriyor: Birisi, dilsiz, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve efendisine yük. Onu nereye gönderse hayır getirmez. Onunla; adaleti emreden ve dosdoğru bir yolda olan kimse eşit olur mu |