Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah An-Nahl ayat 86 - النَّحل - Page - Juz 14
﴿وَإِذَا رَءَا ٱلَّذِينَ أَشۡرَكُواْ شُرَكَآءَهُمۡ قَالُواْ رَبَّنَا هَٰٓؤُلَآءِ شُرَكَآؤُنَا ٱلَّذِينَ كُنَّا نَدۡعُواْ مِن دُونِكَۖ فَأَلۡقَوۡاْ إِلَيۡهِمُ ٱلۡقَوۡلَ إِنَّكُمۡ لَكَٰذِبُونَ ﴾
[النَّحل: 86]
﴿وإذا رأى الذين أشركوا شركاءهم قالوا ربنا هؤلاء شركاؤنا الذين كنا ندعوا﴾ [النَّحل: 86]
Latin Alphabet Ve iza raellezıne esraku surakaehum kalu rabbena haulai surakaunellezıne kunna ned´u min dunik fe elkav ileyhimul kavle innekum le kazibun |
Latin Alphabet Ve iza raellezine esreku surekaehum kalu rabbena haulai surekaunellezine kunna ned’u min dunik(dunike), fe elkav ileyhimul kavle innekum le kazibun(kazibune) |
Latin Alphabet Ve izâ raellezîne eşrekû şurekâehum kâlû rabbenâ hâulâi şurekâunellezîne kunnâ ned’û min dûnik(dûnike), fe elkav ileyhimul kavle innekum le kâzibûn(kâzibûne) |
Muhammed Esed Ve Allah´tan baskalarına tanrılık yakıstıranlar, (Hesap Gunu) bu tanrı yerine koydukları (duzmece) varlıkları karsılarında bulduklarında, "Ey Rabbimiz!" diyecekler, "(Evet) bunlar bizim sana ortak tanrılar olarak gordugumuz ve seni bırakıp kendilerine yalvarıp yakardıgımız varlıklardır!" Bunun uzerine (o varlıklar, onların hak ettikleri) sozu yuzlerine carparlar: "Sizler (bu konuda birbirine) dupeduz yalan soyleyen kimselerdiniz |
Muhammed Esed Ve Allah´tan başkalarına tanrılık yakıştıranlar, (Hesap Günü) bu tanrı yerine koydukları (düzmece) varlıkları karşılarında bulduklarında, "Ey Rabbimiz!" diyecekler, "(Evet) bunlar bizim sana ortak tanrılar olarak gördüğümüz ve seni bırakıp kendilerine yalvarıp yakardığımız varlıklardır!" Bunun üzerine (o varlıklar, onların hak ettikleri) sözü yüzlerine çarparlar: "Sizler (bu konuda birbirine) düpedüz yalan söyleyen kimselerdiniz |
Muhammet Abay veiza rae-llezine esraku surakaehum kalu rabbena haulai surakaune-llezine kunna ned`u min dunik. feelkav ileyhimu-lkavle innekum lekazibun |
Muhammet Abay veiẕâ rae-lleẕîne eşrakû şürakâehüm ḳâlû rabbenâ hâülâi şürakâüne-lleẕîne künnâ ned`û min dûnik. feelḳav ileyhimü-lḳavle inneküm lekâẕibûn |
Muslim Shahin (Allah'a) ortak kosanlar, ortak kostukları seyleri gordukleri zaman derler ki: «Rabbimiz! Iste bunlar, seni bırakıp da tapmıs oldugumuz ortaklarımızdır.» Onlar da bunlara: «Siz mutlaka yalancılarsınız» diye soz atarlar |
Muslim Shahin (Allah'a) ortak koşanlar, ortak koştukları şeyleri gördükleri zaman derler ki: «Rabbimiz! İşte bunlar, seni bırakıp da tapmış olduğumuz ortaklarımızdır.» Onlar da bunlara: «Siz mutlaka yalancılarsınız» diye söz atarlar |
Saban Piris Allah’a sirk kosanlar, kostukları ortakları gorunce: -Rabbimiz, seni bırakıp, kendilerine dua ettigimiz ortak kostuklarımız iste bunlardı.” derler. Onlar da: - Siz, kuskusuz yalancısınız” diye laf atarlar |
Saban Piris Allah’a şirk koşanlar, koştukları ortakları görünce: -Rabbimiz, seni bırakıp, kendilerine dua ettiğimiz ortak koştuklarımız işte bunlardı.” derler. Onlar da: - Siz, kuşkusuz yalancısınız” diye laf atarlar |