Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-Baqarah ayat 89 - البَقَرَة - Page - Juz 1
﴿وَلَمَّا جَآءَهُمۡ كِتَٰبٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٞ لِّمَا مَعَهُمۡ وَكَانُواْ مِن قَبۡلُ يَسۡتَفۡتِحُونَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَلَمَّا جَآءَهُم مَّا عَرَفُواْ كَفَرُواْ بِهِۦۚ فَلَعۡنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ ﴾
[البَقَرَة: 89]
﴿ولما جاءهم كتاب من عند الله مصدق لما معهم وكانوا من قبل﴾ [البَقَرَة: 89]
Latin Alphabet Ve lemma caehum kitabum min ındillahi musaddikul lima mealhum ve kanu min kablu yesteftihune alellezıne keferu* fe lemma caehum ma arafu keferu bihı fe la´netullahi alel kafirın |
Latin Alphabet Ve lemma caehum kitabun min indillahi musaddikun lima meahum, ve kanu min kablu yesteftihune alellezine keferu, fe lemma caehum ma arafu keferu bihi, fe la’netullahi alel kafirin(kafirine) |
Latin Alphabet Ve lemmâ câehum kitâbun min indillâhi musaddikun limâ meahum, ve kânû min kablu yesteftihûne alellezîne keferû, fe lemmâ câehum mâ arafû keferû bihî, fe la’netullâhi alel kâfirîn(kâfirîne) |
Muhammed Esed Ve ne zaman Allah katından onlara, halen sahip oldukları hakikati tasdik eden bir (yeni) vahiy geldiyse, daha once, hakikati inkara sartlanmıs olanlara karsı ustun gelmek icin yalvarıp yakardı(klarını carcabuk unutarak) daha once tanıdıkları (hakikati) bu defa inkara kalkıstılar. Ve Allah´ın laneti, hakikati inkar eden herkesin uzerindedir |
Muhammed Esed Ve ne zaman Allah katından onlara, halen sahip oldukları hakikati tasdik eden bir (yeni) vahiy geldiyse, daha önce, hakikati inkara şartlanmış olanlara karşı üstün gelmek için yalvarıp yakardı(klarını çarçabuk unutarak) daha önce tanıdıkları (hakikati) bu defa inkara kalkıştılar. Ve Allah´ın laneti, hakikati inkar eden herkesin üzerindedir |
Muhammet Abay velemma caehum kitabum min `indi-llahi musaddikul lima me`ahum vekanu min kablu yesteftihune `ale-llezine keferu. felemma caehum ma `arafu keferu bih. fela`netu-llahi `ale-lkafirin |
Muhammet Abay velemmâ câehüm kitâbüm min `indi-llâhi müṣaddiḳul limâ me`ahüm vekânû min ḳablü yesteftiḥûne `ale-lleẕîne keferû. felemmâ câehüm mâ `arafû keferû bih. fela`netü-llâhi `ale-lkâfirîn |
Muslim Shahin Onlara, Allah katından ellerindeki (Tevrat'ı) dogrulayan bir kitap geldiginde onceden kafirlere karsı (kendilerine boyle yardım edici bir kitabın gelmesini) bekleyip duruyorlardı. Iste onceden gelecegini bildikleri bu kitap gelince onu inkar ettiler. Iste Allah'ın laneti boyle inkarcılaradır |
Muslim Shahin Onlara, Allah katından ellerindeki (Tevrât'ı) doğrulayan bir kitap geldiğinde önceden kâfirlere karşı (kendilerine böyle yardım edici bir kitabın gelmesini) bekleyip duruyorlardı. İşte önceden geleceğini bildikleri bu kitap gelince onu inkâr ettiler. İşte Allah'ın lâneti böyle inkarcılaradır |
Saban Piris Allah katından, onlara, yanlarında bulunan (Tevrat)ı tasdik eden bir kitap geldigi zaman; daha once kafirlere karsı kendilerine yardım gelmesini beklerlerken; onlara, bildikleri sey gelince onu inkar ettiler. Allah’ın laneti kafirlerin uzerinedir |
Saban Piris Allah katından, onlara, yanlarında bulunan (Tevrat)ı tasdik eden bir kitap geldiği zaman; daha önce kafirlere karşı kendilerine yardım gelmesini beklerlerken; onlara, bildikleri şey gelince onu inkar ettiler. Allah’ın laneti kafirlerin üzerinedir |