×

Ve dehalel medınete ala hıyni ğafletim min ehliha fe vecede fıha racüleyni 28:15 Turkish_Alphabet translation

Quran infoTurkish_AlphabetSurah Al-Qasas ⮕ (28:15) ayat 15 in Turkish_Alphabet

28:15 Surah Al-Qasas ayat 15 in Turkish_Alphabet (الحروف التركية)

Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-Qasas ayat 15 - القَصَص - Page - Juz 20

﴿وَدَخَلَ ٱلۡمَدِينَةَ عَلَىٰ حِينِ غَفۡلَةٖ مِّنۡ أَهۡلِهَا فَوَجَدَ فِيهَا رَجُلَيۡنِ يَقۡتَتِلَانِ هَٰذَا مِن شِيعَتِهِۦ وَهَٰذَا مِنۡ عَدُوِّهِۦۖ فَٱسۡتَغَٰثَهُ ٱلَّذِي مِن شِيعَتِهِۦ عَلَى ٱلَّذِي مِنۡ عَدُوِّهِۦ فَوَكَزَهُۥ مُوسَىٰ فَقَضَىٰ عَلَيۡهِۖ قَالَ هَٰذَا مِنۡ عَمَلِ ٱلشَّيۡطَٰنِۖ إِنَّهُۥ عَدُوّٞ مُّضِلّٞ مُّبِينٞ ﴾
[القَصَص: 15]

Ve dehalel medınete ala hıyni ğafletim min ehliha fe vecede fıha racüleyni yaktetilani haza min şıatihı ve haza min adüvvih festeğasehüllezı min şıatihı alellezı min adüvvihı fe vekezehu musa fe kada aleyhi kale haza min ameliş şeytan innehu adüvvüm müdıllüm mübın

❮ Previous Next ❯

ترجمة: ودخل المدينة على حين غفلة من أهلها فوجد فيها رجلين يقتتلان هذا, باللغة الحروف التركية

﴿ودخل المدينة على حين غفلة من أهلها فوجد فيها رجلين يقتتلان هذا﴾ [القَصَص: 15]

Latin Alphabet
Ve dehalel medınete ala hıyni gafletim min ehliha fe vecede fıha raculeyni yaktetilani haza min sıatihı ve haza min aduvvih festegasehullezı min sıatihı alellezı min aduvvihı fe vekezehu musa fe kada aleyhi kale haza min amelis seytan innehu aduvvum mudıllum mubın
Latin Alphabet
Ve dehalel medinete ala hini gafletin min ehliha fe vecede fiha raculeyni yaktetilani haza min siatihi ve haza min aduvvih(aduvvihi), festegasehullezi min siatihi alellezi min aduvvihi, fe vekezehu musa fe kada aleyhi kale haza min amelis seytan(seytani), innehu aduvvun mudillun mubin(mubinun)
Latin Alphabet
Ve dehalel medînete alâ hîni gafletin min ehlihâ fe vecede fîhâ raculeyni yaktetilâni hâzâ min şîatihî ve hâzâ min aduvvih(aduvvihî), festegâsehullezî min şîatihî alellezî min aduvvihî, fe vekezehu mûsâ fe kadâ aleyhi kâle hâzâ min ameliş şeytân(şeytâni), innehu aduvvun mudillun mubîn(mubînun)
Muhammed Esed
Ve (Musa), halkının (sehirde olup bitenden) habersiz (evlerinde oturdukları bir gun) sehre indi; ve biri kendi halkından, otekisi dusmanlarından olan iki adamın birbiriyle kavga ettigini gordu. Kendi halkından olan kisi dusman tarafından olan kisiye karsı o´nu yardıma cagırdı; bunun uzerine Musa onu yumrukla devirip isini bitirdi. (Ama hemen sonra kendi kendine:) "Bu dupeduz Seytan´ın isi!" dedi, "Dogrusu o (insanı) yoldan cıkaran apacık bir dusmandır
Muhammed Esed
Ve (Musa), halkının (şehirde olup bitenden) habersiz (evlerinde oturdukları bir gün) şehre indi; ve biri kendi halkından, ötekisi düşmanlarından olan iki adamın birbiriyle kavga ettiğini gördü. Kendi halkından olan kişi düşman tarafından olan kişiye karşı o´nu yardıma çağırdı; bunun üzerine Musa onu yumrukla devirip işini bitirdi. (Ama hemen sonra kendi kendine:) "Bu düpedüz Şeytan´ın işi!" dedi, "Doğrusu o (insanı) yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır
Muhammet Abay
vedehale-lmedinete `ala hini gafletim min ehliha fevecede fiha raculeyni yaktetilan. haza min si`atihi vehaza min `aduvvih. festegasehu-llezi min si`atihi `ale-llezi min `aduvvihi fevekezehu musa fekada `aleyh. kale haza min `ameli-sseytan. innehu `aduvvum mudillum mubin
Muhammet Abay
vedeḫale-lmedînete `alâ ḥîni gafletim min ehlihâ fevecede fîhâ racüleyni yaḳtetilân. hâẕâ min şî`atihî vehâẕâ min `adüvvih. festegâŝehü-lleẕî min şî`atihî `ale-lleẕî min `adüvvihî fevekezehû mûsâ feḳaḍâ `aleyh. ḳâle hâẕâ min `ameli-şşeyṭân. innehû `adüvvüm müḍillüm mübîn
Muslim Shahin
Musa, ahalisinin habersiz oldugu bir sırada sehre girdi. Orada, biri kendi tarafından, digeri dusman tarafından olan iki adamı birbiriyle dogusur buldu. Kendi tarafından olanı, dusmana karsı ondan yardım diledi. Musa da otekine, bir yumruk vurup olumune sebep oldu. (Bunun uzerine:) Bu seytan isidir. O, gercekten saptırıcı, apacık bir dusman, dedi
Muslim Shahin
Musa, ahalisinin habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından, diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbiriyle döğüşür buldu. Kendi tarafından olanı, düşmana karşı ondan yardım diledi. Musa da ötekine, bir yumruk vurup ölümüne sebep oldu. (Bunun üzerine:) Bu şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcı, apaçık bir düşman, dedi
Saban Piris
O halkın haberi olmadıgı bir sırada sehre girdi ve kavga eden iki adam gordu. Birisi kendi tarafından, digeri dusmanlarından idi. Kendi tarafından olan, dusmanına karsı yardım istedi. Musa da ona bir yumruk vurdu, adam oldu. -Bu, seytanın isindendir, O, apacık yoldan saptıran bir dusmandır, dedi
Saban Piris
O halkın haberi olmadığı bir sırada şehre girdi ve kavga eden iki adam gördü. Birisi kendi tarafından, diğeri düşmanlarından idi. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı yardım istedi. Musa da ona bir yumruk vurdu, adam öldü. -Bu, şeytanın işindendir, O, apaçık yoldan saptıran bir düşmandır, dedi
❮ Previous Next ❯

Verse in more languages

Transliteration Bangla Bosnian German English Persian French Hindi Indonesian Kazakh Dutch Russian Spanish Turkish Urdu Uzbek