Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-‘Ankabut ayat 40 - العَنكبُوت - Page - Juz 20
﴿فَكُلًّا أَخَذۡنَا بِذَنۢبِهِۦۖ فَمِنۡهُم مَّنۡ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِ حَاصِبٗا وَمِنۡهُم مَّنۡ أَخَذَتۡهُ ٱلصَّيۡحَةُ وَمِنۡهُم مَّنۡ خَسَفۡنَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ وَمِنۡهُم مَّنۡ أَغۡرَقۡنَاۚ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيَظۡلِمَهُمۡ وَلَٰكِن كَانُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ يَظۡلِمُونَ ﴾
[العَنكبُوت: 40]
﴿فكلا أخذنا بذنبه فمنهم من أرسلنا عليه حاصبا ومنهم من أخذته الصيحة﴾ [العَنكبُوت: 40]
Latin Alphabet Fe kullen ehazna bi zembih fe minhum men erselna aleyhi hasıba ve minhum men ehazethus sayhah ve minhum men hasefna bihil ard ve minhum men agrakna ve ma kanellahu li yazlimehum ve lhakin kanu enfusehum yazlimun |
Latin Alphabet Fe kullen ehazna bi zenbih(zenbihi), fe minhum men erselna aleyhi hasıba(hasıben), ve minhum men ehazethussayhah(sayhatu), ve minhum men hasefnabihil ard(arda), ve minhum men agrakna, ve ma kanallahu li yazlimehum ve lakin kanu enfusehum yazlimun(yazlimune) |
Latin Alphabet Fe kullen ehaznâ bi zenbih(zenbihi), fe minhum men erselnâ aleyhi hâsıbâ(hâsıben), ve minhum men ehazethussayhah(sayhatu), ve minhum men hasefnâbihil ard(arda), ve minhum men agraknâ, ve mâ kânâllâhu li yazlimehum ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne) |
Muhammed Esed Cunku onların her birini gunahlarından dolayı hesaba cektik: Kiminin tepesinde olumcul fırtınalar estirdik; kimini (ani) bir kasırga yok etti; kimisini yerin dibine gecirdik ve kimisi de suda bogulup gitti. Onlara haksızlık yapan Allah degildi, fakat onlar kendi kendilerine haksızlık yapıyorlardı |
Muhammed Esed Çünkü onların her birini günahlarından dolayı hesaba çektik: Kiminin tepesinde ölümcül fırtınalar estirdik; kimini (ani) bir kasırga yok etti; kimisini yerin dibine geçirdik ve kimisi de suda boğulup gitti. Onlara haksızlık yapan Allah değildi, fakat onlar kendi kendilerine haksızlık yapıyorlardı |
Muhammet Abay fekullen ehazna bizembih. feminhum men erselna `aleyhi hasiba. veminhum men ehazethu-ssayhah. veminhum men hasefna bihi-l'ard. veminhum men agrakna. vema kane-llahu liyazlimehum velakin kanu enfusehum yazlimun |
Muhammet Abay feküllen eḫaẕnâ biẕembih. feminhüm men erselnâ `aleyhi ḥâṣibâ. veminhüm men eḫaẕethu-ṣṣayḥah. veminhüm men ḫasefnâ bihi-l'arḍ. veminhüm men agraḳnâ. vemâ kâne-llâhü liyażlimehüm velâkin kânû enfüsehüm yażlimûn |
Muslim Shahin Nitekim, onlardan her birini gunahı sebebiyle cezalandırdık. Kiminin uzerine taslar savuran ruzgarlar gonderdik, kimini korkunc bir ses yakaladı, kimini yerin dibine gecirdik, kimini de suda bogduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine zulmediyorlardı |
Muslim Shahin Nitekim, onlardan her birini günahı sebebiyle cezalandırdık. Kiminin üzerine taşlar savuran rüzgârlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine zulmediyorlardı |
Saban Piris Hepsini gunahlarıyla birlikte yakaladık. Onlardan kiminin uzerine tas savuran kasırga gonderdik. Kimini bir cıglık yakaladı. Kimini de yerin dibine gecirdik, kimini de suda bogduk. Allah, onlara zulmetmiyordu, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı |
Saban Piris Hepsini günahlarıyla birlikte yakaladık. Onlardan kiminin üzerine taş savuran kasırga gönderdik. Kimini bir çığlık yakaladı. Kimini de yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah, onlara zulmetmiyordu, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı |