Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Saba’ ayat 43 - سَبإ - Page - Juz 22
﴿وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتُنَا بَيِّنَٰتٖ قَالُواْ مَا هَٰذَآ إِلَّا رَجُلٞ يُرِيدُ أَن يَصُدَّكُمۡ عَمَّا كَانَ يَعۡبُدُ ءَابَآؤُكُمۡ وَقَالُواْ مَا هَٰذَآ إِلَّآ إِفۡكٞ مُّفۡتَرٗىۚ وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلۡحَقِّ لَمَّا جَآءَهُمۡ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّبِينٞ ﴾
[سَبإ: 43]
﴿وإذا تتلى عليهم آياتنا بينات قالوا ما هذا إلا رجل يريد أن﴾ [سَبإ: 43]
Latin Alphabet Ve iza tutla aleyhim ayatuna beyyinatin kalu ma haza illa raculuy yurıdu ey yesuddekum amma kane ya´budu abaukum ve kalu ma haza illa ifkum muftera ve kalellezıne keferu lil hakkı lemma caehum in haza illa sıhrum mubın |
Latin Alphabet Ve iza tutla aleyhim ayatuna beyyinatin kalu ma haza illa raculun yuridu en yasuddekum amma kane ya’budu abaukum, ve kalu ma haza illa ifkun muftera(mufteran) ve kalellezine keferu lil hakkı lemma caehum in haza illa sihrun mubin(mubinun) |
Latin Alphabet Ve izâ tutlâ aleyhim âyâtunâ beyyinâtin kâlû mâ hâzâ illâ raculun yurîdu en yasuddekum ammâ kâne ya’budu âbâukum, ve kâlû mâ hâzâ illâ ifkun mufterâ(mufteran) ve kâlellezîne keferû lil hakkı lemmâ câehum in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun) |
Muhammed Esed Mesajlarımız onlara butun acıklıgıyla aktarıldıgında, (hakikati inkara sartlanmıs olanlar birbirlerine,) "Bu (Muhammed) sizi atalarınızın taptıklarından vazgecirmeye calısan biridir sadece!" derler. Ve "Bu (Kuran, insan tarafından) uydurulmus bir safsatadan baska bir sey degildir!" d(iye ekl)erler. Ve (son olarak,) hakikati inkara kalkısanlar, hakikat kendilerine ulastıgında, onun icin, "Bu, buyuleyici guzel bir sozden baska bir sey degil!" derler |
Muhammed Esed Mesajlarımız onlara bütün açıklığıyla aktarıldığında, (hakikati inkara şartlanmış olanlar birbirlerine,) "Bu (Muhammed) sizi atalarınızın taptıklarından vazgeçirmeye çalışan biridir sadece!" derler. Ve "Bu (Kuran, insan tarafından) uydurulmuş bir safsatadan başka bir şey değildir!" d(iye ekl)erler. Ve (son olarak,) hakikati inkara kalkışanlar, hakikat kendilerine ulaştığında, onun için, "Bu, büyüleyici güzel bir sözden başka bir şey değil!" derler |
Muhammet Abay veiza tutla `aleyhim ayatuna beyyinatin kalu ma haza illa raculuy yuridu ey yesuddekum `amma kane ya`budu abaukum. vekalu ma haza illa ifkum muftera. vekale-llezine keferu lilhakki lemma caehum in haza illa sihrum mubin |
Muhammet Abay veiẕâ tütlâ `aleyhim âyâtünâ beyyinâtin ḳâlû mâ hâẕâ illâ racülüy yürîdü ey yeṣuddeküm `ammâ kâne ya`büdü âbâüküm. veḳâlû mâ hâẕâ illâ ifküm müfterâ. veḳâle-lleẕîne keferû lilḥaḳḳi lemmâ câehüm in hâẕâ illâ siḥrum mübîn |
Muslim Shahin Onlara apacık ayetlerimiz okundugu zaman demislerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptıgı (putlardan) cevirmek isteyen bir adamdan baskası degildir. Ve yine bu (Kur'an) da uydurulmus bir yalandan baska bir sey degildir, dediler. Hak kendilerine geldiginde onu inkar edenler de: Bu, apacık bir buyuden baska bir sey degildir, dediler |
Muslim Shahin Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman demişlerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptığı (putlardan) çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir. Ve yine bu (Kur'an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir, dediler. Hak kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler de: Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediler |
Saban Piris Kendilerine apacık ayetlerimiz okundugu zaman: -Bu, sadece bizi atalarımızın kulluk ettiklerinden vazgecirmek isteyen bir adam, dediler. Bu Kur’an, dupeduz bir uydurmadan baska nedir?! dediler. Kafirler, hak kendilerine geldigi zaman: -Bu, apacık bir sihirden baska bir sey degil, dediler |
Saban Piris Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman: -Bu, sadece bizi atalarımızın kulluk ettiklerinden vazgeçirmek isteyen bir adam, dediler. Bu Kur’an, düpedüz bir uydurmadan başka nedir?! dediler. Kafirler, hak kendilerine geldiği zaman: -Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değil, dediler |