Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Ghafir ayat 47 - غَافِر - Page - Juz 24
﴿وَإِذۡ يَتَحَآجُّونَ فِي ٱلنَّارِ فَيَقُولُ ٱلضُّعَفَٰٓؤُاْ لِلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُوٓاْ إِنَّا كُنَّا لَكُمۡ تَبَعٗا فَهَلۡ أَنتُم مُّغۡنُونَ عَنَّا نَصِيبٗا مِّنَ ٱلنَّارِ ﴾
[غَافِر: 47]
﴿وإذ يتحاجون في النار فيقول الضعفاء للذين استكبروا إنا كنا لكم تبعا﴾ [غَافِر: 47]
Latin Alphabet Ve iz yetehaccune fin nari fe yekulud duafau lillezınestekberu inna kunnu lekum tebean fe hel entum mugnune anna nasıybem minen nar |
Latin Alphabet Ve iz yetehaccune fin nari fe yekulud duafau lillezinestekberu inna kunna lekum tebean fe hel entum mugnune anna nasiben minen nar(nari) |
Latin Alphabet Ve iz yetehâccûne fîn nâri fe yekûlud duafâu lillezînestekberû innâ kunnâ lekum tebean fe hel entum mugnûne annâ nasîben minen nâr(nâri) |
Muhammed Esed Onlar, (hayatta iken hakikati inkar etmis olanlar, icine atıldıkları oteki dunyanın) atesi ortasında birbirleriyle tartısacaklar; ve zayıf olanlar kustahca boburlenenlere: "Dogrusu biz sadece size uymustuk, o halde, su atesten (bize dusen) payı hafifletebilir misiniz?" diyeceklerdir |
Muhammed Esed Onlar, (hayatta iken hakikati inkar etmiş olanlar, içine atıldıkları öteki dünyanın) ateşi ortasında birbirleriyle tartışacaklar; ve zayıf olanlar küstahça böbürlenenlere: "Doğrusu biz sadece size uymuştuk, o halde, şu ateşten (bize düşen) payı hafifletebilir misiniz?" diyeceklerdir |
Muhammet Abay veiz yetehaccune fi-nnari feyekulu-ddu`afau lillezine-stekberu inna kunna lekum tebe`an fehel entum mugnune `anna nesibem mine-nnar |
Muhammet Abay veiẕ yeteḥâccûne fi-nnâri feyeḳûlu-ḍḍu`afâü lilleẕîne-stekberû innâ künnâ leküm tebe`an fehel entüm mugnûne `annâ neṣîbem mine-nnâr |
Muslim Shahin (Kafirler) atesin icinde birbirleriyle cekisirlerken zayıf olanlar, o buyukluk taslayanlara: Biz size uymustuk. Simdi atesin birazını bizden savabilir misiniz? derler |
Muslim Shahin (Kâfirler) ateşin içinde birbirleriyle çekişirlerken zayıf olanlar, o büyüklük taslayanlara: Biz size uymuştuk. Şimdi ateşin birazını bizden savabilir misiniz? derler |
Saban Piris Ateste tartısırlar. Zayıf bırakılanlar, buyukluk taslayanlara soyle derler: -Biz size uymustuk. Simdi atesin bir kısmını bizden uzaklastırabilir misiniz |
Saban Piris Ateşte tartışırlar. Zayıf bırakılanlar, büyüklük taslayanlara şöyle derler: -Biz size uymuştuk. Şimdi ateşin bir kısmını bizden uzaklaştırabilir misiniz |