Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Yunus ayat 98 - يُونس - Page - Juz 11
﴿فَلَوۡلَا كَانَتۡ قَرۡيَةٌ ءَامَنَتۡ فَنَفَعَهَآ إِيمَٰنُهَآ إِلَّا قَوۡمَ يُونُسَ لَمَّآ ءَامَنُواْ كَشَفۡنَا عَنۡهُمۡ عَذَابَ ٱلۡخِزۡيِ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَمَتَّعۡنَٰهُمۡ إِلَىٰ حِينٖ ﴾
[يُونس: 98]
﴿فلولا كانت قرية آمنت فنفعها إيمانها إلا قوم يونس لما آمنوا كشفنا﴾ [يُونس: 98]
Diyanet Isleri Bir kent halkı inanmalı degil miydi ki, imanları kendilerine fayda versin! Iste Yunus'un milleti, inandıgı zaman, dunya hayatında rezilligi gerektiren azabı onlardan kaldırdık ve onları bir sure daha bu dunyada gecindirdik |
Diyanet Isleri Fakat o vakit iman edip de imanlari kendilerine fayda vermis bir kasaba olsaydi? Ancak Yunus'un kavmi iman ettikleri vakit, dunya hayatinda o rezillik azabini uzerlerinden kaldirmis ve bir sure onlari rahata kavusturmustuk |
Diyanet Isleri Fakat o vakit iman edip de imanlari kendilerine fayda vermis bir kasaba olsaydi? Ancak Yunus'un kavmi iman ettikleri vakit, dünya hayatinda o rezillik azabini üzerlerinden kaldirmis ve bir süre onlari rahata kavusturmustuk |
Diyanet Vakfi Yunus'un kavmi mustesna, (halkını yok ettigimiz ulkelerden) herhangi bir ulke halkı, keske (kendilerine azap gelmeden) iman etse de bu imanları kendilerine fayda verseydi! Yunus'un kavmi iman edince, kendilerinden dunya hayatındaki rusvaylık azabını kaldırdık ve onları bir sure (dunya nimetlerinden) faydalandırdık |
Diyanet Vakfi Yunus'un kavmi müstesna, (halkını yok ettiğimiz ülkelerden) herhangi bir ülke halkı, keşke (kendilerine azap gelmeden) iman etse de bu imanları kendilerine fayda verseydi! Yunus'un kavmi iman edince, kendilerinden dünya hayatındaki rüsvaylık azabını kaldırdık ve onları bir süre (dünya nimetlerinden) faydalandırdık |
Edip Yuksel Hangi toplum inanırsa, inancı ona yarar saglar. Ornegin; Yunus'un halkı: Inandıkları zaman, bu dunya hayatındaki asagılayıcı azabı kendilerinden kaldırdık. Bir sureye kadar onları nimetlerle yasattık |
Edip Yuksel Hangi toplum inanırsa, inancı ona yarar sağlar. Örneğin; Yunus'un halkı: İnandıkları zaman, bu dünya hayatındaki aşağılayıcı azabı kendilerinden kaldırdık. Bir süreye kadar onları nimetlerle yaşattık |