Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-Kahf ayat 21 - الكَهف - Page - Juz 15
﴿وَكَذَٰلِكَ أَعۡثَرۡنَا عَلَيۡهِمۡ لِيَعۡلَمُوٓاْ أَنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞ وَأَنَّ ٱلسَّاعَةَ لَا رَيۡبَ فِيهَآ إِذۡ يَتَنَٰزَعُونَ بَيۡنَهُمۡ أَمۡرَهُمۡۖ فَقَالُواْ ٱبۡنُواْ عَلَيۡهِم بُنۡيَٰنٗاۖ رَّبُّهُمۡ أَعۡلَمُ بِهِمۡۚ قَالَ ٱلَّذِينَ غَلَبُواْ عَلَىٰٓ أَمۡرِهِمۡ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيۡهِم مَّسۡجِدٗا ﴾
[الكَهف: 21]
﴿وكذلك أعثرنا عليهم ليعلموا أن وعد الله حق وأن الساعة لا ريب﴾ [الكَهف: 21]
Ibni Kesir Böylece, insanların onları bulmalarını sağladık ki Allah´ın sözünün gerçek olduğunu ve kıyametin kopmasından şüphe edilmeyeceğini bilsinler. Nitekim bunlar hakkında çekişip duruyorlar: Onların mağaralarının önüne bir bina kurun, diyorlardı. Halbuki Rabbları onları çok daha iyi bilendir. Onların yerlerine galib gelenler ise: Onların mağaralarının önüne mutlaka bir mescid yapacağız, dediler |
Gultekin Onan Boylece, Tanrı´nın vaadinin hak oldugunu ve gercekten kıyametin, kendisinde suphe bulunmadıgını bilmeleri icin (sehir halkına ve sonraki insan kusaklarına) onları buldurmus olduk. (Onları gorenler) Kendi aralarında buyruklarını / buyrultularını (isteklerini) tartısıyorlardı, (bir kısmı) dedi ki: "Onların ustune bir bina insa edin, rableri onları daha iyi bilir." Onların buyrultularına galip gelen (sozleri gecen)ler ise: "Ustlerine mutlaka bir mescid yapmalıyız" dediler |
Gultekin Onan Böylece, Tanrı´nın vaadinin hak olduğunu ve gerçekten kıyametin, kendisinde şüphe bulunmadığını bilmeleri için (şehir halkına ve sonraki insan kuşaklarına) onları buldurmuş olduk. (Onları görenler) Kendi aralarında buyruklarını / buyrultularını (isteklerini) tartışıyorlardı, (bir kısmı) dedi ki: "Onların üstüne bir bina inşa edin, rableri onları daha iyi bilir." Onların buyrultularına galip gelen (sözleri geçen)ler ise: "Üstlerine mutlaka bir mescid yapmalıyız" dediler |
Hasan Basri Cantay Boylece (kullarımızı ve mu´minleri) onlar (ın ahvaaline) muttali´ kıldık ki Allahın (tekrar diriltecegine dair olan) va´dinin subhesiz bir hak oldugunu, kıyamet (in vukuunda) da hic bir subhe bulunmadıgını bilmis olsunlar. O sırada onlar, bunların isini aralarında niza´lasıyorlardı. Bunun uzerine «Onların etrafına bir bina yapın» dediler. Rabları onları daha iyi bilendir. Onların isine gaalib (ve vaakıf) olanlar ise: «Mutlakaa yanlarında bir mescid edinecegiz» dedi (ler) |
Hasan Basri Cantay Böylece (kullarımızı ve mü´minleri) onlar (ın ahvaaline) muttali´ kıldık ki Allahın (tekrar dirilteceğine dâir olan) va´dinin şübhesiz bir hak olduğunu, kıyamet (in vukuunda) da hiç bir şübhe bulunmadığını bilmiş olsunlar. O sırada onlar, bunların işini aralarında niza´laşıyorlardı. Bunun üzerine «Onların etrafına bir bina yapın» dediler. Rabları onları daha iyi bilendir. Onların işine gaalib (ve vaakıf) olanlar ise: «Mutlakaa yanlarında bir mescid edineceğiz» dedi (ler) |
Iskender Ali Mihr Ve boylece “Allah´ın vaadinin hak oldugunu ve o saat (kıyamet) hakkında suphe olmadıgını” bilsinler diye onları (sehir halkına) bildirdik. Aralarında onların durumu hakkında niza ediyorlar (cekisiyorlar)dı. “Onların uzerine binalar insa edin.” dediler. Onların Rabbi, onları en iyi bilir. Onların islerinde galip olanlar (sozu gecenler): “Onların uzerine mutlaka mescid yapacagız.” dedi |
Iskender Ali Mihr Ve böylece “Allah´ın vaadinin hak olduğunu ve o saat (kıyâmet) hakkında şüphe olmadığını” bilsinler diye onları (şehir halkına) bildirdik. Aralarında onların durumu hakkında niza ediyorlar (çekişiyorlar)dı. “Onların üzerine binalar inşa edin.” dediler. Onların Rabbi, onları en iyi bilir. Onların işlerinde gâlip olanlar (sözü geçenler): “Onların üzerine mutlaka mescid yapacağız.” dedi |