Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-Anbiya’ ayat 109 - الأنبيَاء - Page - Juz 17
﴿فَإِن تَوَلَّوۡاْ فَقُلۡ ءَاذَنتُكُمۡ عَلَىٰ سَوَآءٖۖ وَإِنۡ أَدۡرِيٓ أَقَرِيبٌ أَم بَعِيدٞ مَّا تُوعَدُونَ ﴾
[الأنبيَاء: 109]
﴿فإن تولوا فقل آذنتكم على سواء وإن أدري أقريب أم بعيد ما﴾ [الأنبيَاء: 109]
Ibni Kesir Şayet yüz çevirirlerse; de ki: Ben, size eşitlik üzere bildirdim. Artık tehdid edildiğiniz şeyin yakın mı, uzak mı olduğunu bilmem |
Gultekin Onan Buna ragmen yuz cevirecek olurlarsa, de ki: "Size esitlik uzere acıklamada bulundum. Tehdit edildiginiz (sorgu ve azab) gunu yakın mı, uzak mı, bilemem |
Gultekin Onan Buna rağmen yüz çevirecek olurlarsa, de ki: "Size eşitlik üzere açıklamada bulundum. Tehdit edildiğiniz (sorgu ve azab) günü yakın mı, uzak mı, bilemem |
Hasan Basri Cantay Eger (Bu teklife karsı) onlar (yine) yuz cevirirlerse (o vakit da) de ki: «Size (hakıykatları) musavat uzere bildirdim. Tehdid edilmekde oldugunuz (o korkunc akıbet) yakın mı, yoksa uzak mı, ben bilmem» |
Hasan Basri Cantay Eğer (Bu teklife karşı) onlar (yine) yüz çevirirlerse (o vakit da) de ki: «Size (hakıykatları) müsavat üzere bildirdim. Tehdîd edilmekde olduğunuz (o korkunç akıbet) yakın mı, yoksa uzak mı, ben bilmem» |
Iskender Ali Mihr Bundan sonra donerlerse, o zaman de ki: “Size musavi olarak (herkese esit sekilde), (Allah´ın emirlerini) bildirdim (ilan ettim). Vaadolundugunuz sey (azap) uzak mı yoksa yakın mı (eger) ben bilseydim (bilmiyorum).” |
Iskender Ali Mihr Bundan sonra dönerlerse, o zaman de ki: “Size müsavi olarak (herkese eşit şekilde), (Allah´ın emirlerini) bildirdim (ilân ettim). Vaadolunduğunuz şey (azap) uzak mı yoksa yakın mı (eğer) ben bilseydim (bilmiyorum).” |