Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-Anbiya’ ayat 40 - الأنبيَاء - Page - Juz 17
﴿بَلۡ تَأۡتِيهِم بَغۡتَةٗ فَتَبۡهَتُهُمۡ فَلَا يَسۡتَطِيعُونَ رَدَّهَا وَلَا هُمۡ يُنظَرُونَ ﴾
[الأنبيَاء: 40]
﴿بل تأتيهم بغتة فتبهتهم فلا يستطيعون ردها ولا هم ينظرون﴾ [الأنبيَاء: 40]
Ibni Kesir Doğrusu o aniden gelecek ve onları şaşırtacaktır. Artık onu geri çevirmeye güçleri yetmeyecektir. Ve onlara mühlet de verilmeyecektir |
Gultekin Onan Hayır, onlara apansız gelecek de, boylece onları saskına cevirecek; artık ne onu geri cevirmeye gucleri yetecek ve ne onlara sure tanınacak |
Gultekin Onan Hayır, onlara apansız gelecek de, böylece onları şaşkına çevirecek; artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ve ne onlara süre tanınacak |
Hasan Basri Cantay Belki (bu), onlara ansızın gelecek de kendilerini sasırtacakdır. Artık onu redde muktedir olamayacaklar (ı gibi), onlara muhlet de verilmeyecekdir |
Hasan Basri Cantay Belki (bu), onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşırtacakdır. Artık onu redde muktedir olamayacaklar (ı gibi), onlara mühlet de verilmeyecekdir |
Iskender Ali Mihr Hayır, onlara (azap) ansızın gelecek. Boylece onları dehsette bırakacak. Artık onu reddetmeye (geri cevirmeye) gucleri yetmeyecek. Ve de onlara bakılmayacak |
Iskender Ali Mihr Hayır, onlara (azap) ansızın gelecek. Böylece onları dehşette bırakacak. Artık onu reddetmeye (geri çevirmeye) güçleri yetmeyecek. Ve de onlara bakılmayacak |