Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-Mu’minun ayat 44 - المؤمنُون - Page - Juz 18
﴿ثُمَّ أَرۡسَلۡنَا رُسُلَنَا تَتۡرَاۖ كُلَّ مَا جَآءَ أُمَّةٗ رَّسُولُهَا كَذَّبُوهُۖ فَأَتۡبَعۡنَا بَعۡضَهُم بَعۡضٗا وَجَعَلۡنَٰهُمۡ أَحَادِيثَۚ فَبُعۡدٗا لِّقَوۡمٖ لَّا يُؤۡمِنُونَ ﴾
[المؤمنُون: 44]
﴿ثم أرسلنا رسلنا تترى كل ما جاء أمة رسولها كذبوه فأتبعنا بعضهم﴾ [المؤمنُون: 44]
Gultekin Onan Sonra birbiri pesi sıra elcilerimizi gonderdik; her ummete kendi elcisi geldiginde onu yalanladılar. Boylece biz de onları [yıkıma ugratıp yok etmede] kimini kiminin izinde yuruttuk ve onları [tarihin anlatıp aktardıgı] bir olay kıldık. Inanmayan kavim icin yıkım olsun |
Gultekin Onan Sonra birbiri peşi sıra elçilerimizi gönderdik; her ümmete kendi elçisi geldiğinde onu yalanladılar. Böylece biz de onları [yıkıma uğratıp yok etmede] kimini kiminin izinde yürüttük ve onları [tarihin anlatıp aktardığı] bir olay kıldık. İnanmayan kavim için yıkım olsun |
Hasan Basri Cantay Sonra peyderpey (diger) peygamberlerimizi gonderdik. Bir ummete peygamberi geldikce onu tekzib etdiler. Biz de onlardan kimini kiminin arkasına katdık (helak etdik) ve onları hikayeler yapdık. Artık uzak olsun imana gelmeyecek bir kavm |