Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-‘Ankabut ayat 39 - العَنكبُوت - Page - Juz 20
﴿وَقَٰرُونَ وَفِرۡعَوۡنَ وَهَٰمَٰنَۖ وَلَقَدۡ جَآءَهُم مُّوسَىٰ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَٱسۡتَكۡبَرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَمَا كَانُواْ سَٰبِقِينَ ﴾
[العَنكبُوت: 39]
﴿وقارون وفرعون وهامان ولقد جاءهم موسى بالبينات فاستكبروا في الأرض وما كانوا﴾ [العَنكبُوت: 39]
Ibni Kesir Karun´u, Firavun´u ve Haman´ı da. Andolsun ki Musa, kendilerine apaçık burhanlar getirmiş de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki azabımızın önüne geçebilecek değillerdi |
Gultekin Onan Karun´u, Firavun´u ve Haman´ı da (yıkıma ugrattık). Andolsun, Musa onlara apacık delillerle gelmisti, ancak yeryuzunde buyuklendiler. Oysa onlar (azabtan kurtulup) gececek degillerdi |
Gultekin Onan Karun´u, Firavun´u ve Haman´ı da (yıkıma uğrattık). Andolsun, Musa onlara apaçık delillerle gelmişti, ancak yeryüzünde büyüklendiler. Oysa onlar (azabtan kurtulup) geçecek değillerdi |
Hasan Basri Cantay Kaarunu, Fir´avnı, Hamaanı da (helak etdik). Andolsun ki Musa (daha evvel) kendilerine apacık burhanlar getirmisdi de onlar yer (yuzun) de buykluk taslamıslardı. Halbuki (azabın) onune gecebilecek de degillerdi |
Hasan Basri Cantay Kaarunu, Fir´avnı, Hâmaanı da (helak etdik). Andolsun ki Musa (daha evvel) kendilerine apaçık bürhanlar getirmişdi de onlar yer (yüzün) de büyklük taslamışlardı. Halbuki (azabın) önüne geçebilecek de değillerdi |
Iskender Ali Mihr Ve andolsun ki Karun, firavun ve Haman´a, Musa (A.S) beyyinelerle (acık delillerle) geldi. Fakat onlar, yeryuzunde kibirlendiler. Ve onlar, (azabımızdan) kurtulanlar olmadılar |
Iskender Ali Mihr Ve andolsun ki Karun, firavun ve Haman´a, Musa (A.S) beyyinelerle (açık delillerle) geldi. Fakat onlar, yeryüzünde kibirlendiler. Ve onlar, (azabımızdan) kurtulanlar olmadılar |