Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah al-‘Imran ayat 105 - آل عِمران - Page - Juz 4
﴿وَلَا تَكُونُواْ كَٱلَّذِينَ تَفَرَّقُواْ وَٱخۡتَلَفُواْ مِنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَهُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُۚ وَأُوْلَٰٓئِكَ لَهُمۡ عَذَابٌ عَظِيمٞ ﴾
[آل عِمران: 105]
﴿ولا تكونوا كالذين تفرقوا واختلفوا من بعد ما جاءهم البينات وأولئك لهم﴾ [آل عِمران: 105]
Ibni Kesir Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ihtilafa düşenler gibi olmayın. İşte onlara büyük bir azab vardır |
Gultekin Onan Kendilerine apacık belgeler geldikten sonra parcalanıp ayrılan ve anlasmazlıga dusenler gibi olmayın. Iste onlar icin buyuk bir azab vardır |
Gultekin Onan Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azab vardır |
Hasan Basri Cantay Siz kendilerine apacık deliller, ayetler geldikten sonra parcalanıb ayrılanlar, ihtilafa dusenler gibi olmayın: iste onlar (ın haali): En buyuk azab onlarındır |
Hasan Basri Cantay Siz kendilerine apaçık deliller, âyetler geldikten sonra parçalanıb ayrılanlar, ihtilâfa düşenler gibi olmayın: işte onlar (ın haali): En büyük azâb onlarındır |
Iskender Ali Mihr Ve kendilerine beyyineler (acık deliller) geldikten sonra, fırkalara ayrılıp ihtilafa dusenler gibi olmayın! Ve iste onlar, onlar icin “azim azab” vardır |
Iskender Ali Mihr Ve kendilerine beyyineler (açık deliller) geldikten sonra, fırkalara ayrılıp ihtilafa düşenler gibi olmayın! Ve işte onlar, onlar için “azîm azab” vardır |