Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah al-‘Imran ayat 17 - آل عِمران - Page - Juz 3
﴿ٱلصَّٰبِرِينَ وَٱلصَّٰدِقِينَ وَٱلۡقَٰنِتِينَ وَٱلۡمُنفِقِينَ وَٱلۡمُسۡتَغۡفِرِينَ بِٱلۡأَسۡحَارِ ﴾
[آل عِمران: 17]
﴿الصابرين والصادقين والقانتين والمنفقين والمستغفرين بالأسحار﴾ [آل عِمران: 17]
Ibni Kesir Sabredenler, doğru olanlar, gönülden ibadet edenler, infak edenler ve seherlerde Allah´tan mağfiret dileyenlerdir |
Gultekin Onan Sabredenler, dogru olanlar, gonulden boyun egenler, infak edenler ve ´seher vakitlerinde´ bagıslanma dileyenlerdir |
Gultekin Onan Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve ´seher vakitlerinde´ bağışlanma dileyenlerdir |
Hasan Basri Cantay (O takvaaya erenler): «Ey Rabbimiz, biz iman etdik. Artık bizim gunahlarımızı yarlıga ve bizi o atesin azabından koru» diyenler, sabredenler, (imanlarında) gercek olanlar, (Allaha) itaatle boyun egenler, infaak edenler, seharlarda Allahdan magfiret isteyenlerdir |
Hasan Basri Cantay (O takvaaya erenler): «Ey Rabbimiz, biz îman etdik. Artık bizim günâhlarımızı yarlığa ve bizi o ateşin azabından koru» diyenler, sabredenler, (imanlarında) gerçek olanlar, (Allaha) itaatle boyun eğenler, infaak edenler, seharlarda Allahdan mağfiret isteyenlerdir |
Iskender Ali Mihr (Onlar), sabredenler, sadıklar (ahdlerine vefa edenler), kanitin olanlar (Allah´ın huzurunda saygı ile duranlar), infak edenler (Allah icin verenler) ve seherlerde magfiret dileyenlerdir |
Iskender Ali Mihr (Onlar), sabredenler, sâdıklar (ahdlerine vefa edenler), kânitîn olanlar (Allah´ın huzurunda saygı ile duranlar), infâk edenler (Allah için verenler) ve seherlerde mağfiret dileyenlerdir |