Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah al-‘Imran ayat 16 - آل عِمران - Page - Juz 3
﴿ٱلَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَآ إِنَّنَآ ءَامَنَّا فَٱغۡفِرۡ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ ﴾
[آل عِمران: 16]
﴿الذين يقولون ربنا إننا آمنا فاغفر لنا ذنوبنا وقنا عذاب النار﴾ [آل عِمران: 16]
Ibni Kesir Onlar ki: Ey Rabbımız; biz gerçekten iman ettik, artık günahlarımızı bize bağışla ve o ateş azabından bizleri koru diyenler |
Gultekin Onan Onlar: "Rabbimiz suphesiz biz inandık, artık bizim gunahlarımızı bagısla ve bizi atesin azabından koru" diyenler |
Gultekin Onan Onlar: "Rabbimiz şüphesiz biz inandık, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyenler |
Hasan Basri Cantay (O takvaaya erenler): «Ey Rabbimiz, biz iman etdik. Artık bizim gunahlarımızı yarlıga ve bizi o atesin azabından koru» diyenler, sabredenler, (imanlarında) gercek olanlar, (Allaha) itaatle boyun egenler, infaak edenler, seharlarda Allahdan magfiret isteyenlerdir |
Hasan Basri Cantay (O takvaaya erenler): «Ey Rabbimiz, biz îman etdik. Artık bizim günâhlarımızı yarlığa ve bizi o ateşin azabından koru» diyenler, sabredenler, (imanlarında) gerçek olanlar, (Allaha) itaatle boyun eğenler, infaak edenler, seharlarda Allahdan mağfiret isteyenlerdir |
Iskender Ali Mihr Onlar (takva sahipleri): “Rabbimiz, biz hic suphesiz mu´min olduk (iman ettik), artık bizim gunahlarımızı (sevaba cevirerek) bize magfiret et ve bizi ates azabından koru.” derler |
Iskender Ali Mihr Onlar (takva sahipleri): “Rabbimiz, biz hiç şüphesiz mü´min olduk (îmân ettik), artık bizim günahlarımızı (sevaba çevirerek) bize mağfiret et ve bizi ateş azabından koru.” derler |