×

Allah; mu´minleri oldukları halde bırakacak degildir. Nihayet murdarı temizden ayıracaktır. Allah, size 3:179 Turkish_Ibni_Kesir translation

Quran infoTurkish_Ibni_KesirSurah al-‘Imran ⮕ (3:179) ayat 179 in Turkish_Ibni_Kesir

3:179 Surah al-‘Imran ayat 179 in Turkish_Ibni_Kesir (التركية ابن كثير)

Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah al-‘Imran ayat 179 - آل عِمران - Page - Juz 4

﴿مَّا كَانَ ٱللَّهُ لِيَذَرَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ عَلَىٰ مَآ أَنتُمۡ عَلَيۡهِ حَتَّىٰ يَمِيزَ ٱلۡخَبِيثَ مِنَ ٱلطَّيِّبِۗ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُطۡلِعَكُمۡ عَلَى ٱلۡغَيۡبِ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَجۡتَبِي مِن رُّسُلِهِۦ مَن يَشَآءُۖ فَـَٔامِنُواْ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦۚ وَإِن تُؤۡمِنُواْ وَتَتَّقُواْ فَلَكُمۡ أَجۡرٌ عَظِيمٞ ﴾
[آل عِمران: 179]

Allah; mu´minleri oldukları halde bırakacak degildir. Nihayet murdarı temizden ayıracaktır. Allah, size gaybı da bildirecek degildir. Fakat Allah, peygamberlerinden diledigini secer. Bunun icin siz, Allah´a ve peygamberlerine inanın. Inanır ve sakınırsanız; size cok buyuk bir mukafat vardır

❮ Previous Next ❯

ترجمة: ما كان الله ليذر المؤمنين على ما أنتم عليه حتى يميز الخبيث, باللغة التركية ابن كثير

﴿ما كان الله ليذر المؤمنين على ما أنتم عليه حتى يميز الخبيث﴾ [آل عِمران: 179]

Ibni Kesir
Allah; mü´minleri oldukları halde bırakacak değildir. Nihayet murdarı temizden ayıracaktır. Allah, size gaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah, peygamberlerinden dilediğini seçer. Bunun için siz, Allah´a ve peygamberlerine inanın. İnanır ve sakınırsanız; size çok büyük bir mükafat vardır
Gultekin Onan
Tanrı, murdar olanı, temiz olandan ayırd edinceye kadar inanclıları, sizin kendisi uzerinde bulundugunuz durumda bırakacak degildir. Tanrı sizi gayb uzerine muttali kılacak degildir. Ama Tanrı, elcilerinden diledigini secer. Oyleyse siz de Tanrı´ya ve elcisine inanın. Eger inanır ve sakınırsanız sizin icin buyuk bir ecir vardır
Gultekin Onan
Tanrı, murdar olanı, temiz olandan ayırd edinceye kadar inançlıları, sizin kendisi üzerinde bulunduğunuz durumda bırakacak değildir. Tanrı sizi gayb üzerine muttali kılacak değildir. Ama Tanrı, elçilerinden dilediğini seçer. Öyleyse siz de Tanrı´ya ve elçisine inanın. Eğer inanır ve sakınırsanız sizin için büyük bir ecir vardır
Hasan Basri Cantay
Allah mu´minleri sizin uzerinde bulundugunuz (su halde) bırakacak degildir. Nihayet murdarı temizden ayıracakdır. (Bununla beraber) Allah size gaybı da bildirecek degildir. Fakat Allah, peygamberlerinden kimi dilerse onu secer (gaybe onu muttali´ kılar). Onun icin siz Allaha ve peygamberlerine inanın. Eger inanır ve (gunahlardan) sakınırsanız size de cok buyuk mukafat vardır
Hasan Basri Cantay
Allah mü´minleri sizin üzerinde bulunduğunuz (şu halde) bırakacak değildir. Nihayet murdarı temizden ayıracakdır. (Bununla beraber) Allah size ğaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah, peygamberlerinden kimi dilerse onu seçer (ğaybe onu muttali´ kılar). Onun için siz Allaha ve peygamberlerine inanın. Eğer inanır ve (günahlardan) sakınırsanız size de çok büyük mükâfat vardır
Iskender Ali Mihr
Allah, habis olanı (kotuyu), temiz olandan (mu´min olanı, mu´min gozukenden) ayırıncaya kadar mu´minleri, sizin bulundugunuz hal uzere (mu´min olanla mu´min gozukenin bir arada oldugu bir durumda) terk edecek degildir. Ve Allah sizi gayba muttali edecek (gaybı bildirecek) degildir. Ve lakin Allah, resullerinden diledigi kimseyi secer (gaybı o resulune bildirir). O halde, Allah´a ve O´nun resullerine iman edin. Ve eger amenu olur ve takva sahibi olursanız, o zaman sizin icin "Buyuk Ecir" vardır
Iskender Ali Mihr
Allah, habis olanı (kötüyü), temiz olandan (mü´min olanı, mü´min gözükenden) ayırıncaya kadar mü´minleri, sizin bulunduğunuz hâl üzere (mü´min olanla mü´min gözükenin bir arada olduğu bir durumda) terk edecek değildir. Ve Allah sizi gayba muttali edecek (gaybı bildirecek) değildir. Ve lâkin Allah, resullerinden dilediği kimseyi seçer (gaybı o resulüne bildirir). O halde, Allah´a ve O´nun resullerine îman edin. Ve eğer âmenu olur ve takva sahibi olursanız, o zaman sizin için "Büyük Ecir" vardır
❮ Previous Next ❯

Verse in more languages

Transliteration Bangla Bosnian German English Persian French Hindi Indonesian Kazakh Dutch Russian Spanish Turkish Urdu Uzbek