Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-An‘am ayat 44 - الأنعَام - Page - Juz 7
﴿فَلَمَّا نَسُواْ مَا ذُكِّرُواْ بِهِۦ فَتَحۡنَا عَلَيۡهِمۡ أَبۡوَٰبَ كُلِّ شَيۡءٍ حَتَّىٰٓ إِذَا فَرِحُواْ بِمَآ أُوتُوٓاْ أَخَذۡنَٰهُم بَغۡتَةٗ فَإِذَا هُم مُّبۡلِسُونَ ﴾
[الأنعَام: 44]
﴿فلما نسوا ما ذكروا به فتحنا عليهم أبواب كل شيء حتى إذا﴾ [الأنعَام: 44]
Ibni Kesir Onlar, kendilerine hatırlatılan şeyleri unutunca; Biz de kendilerine her şeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilen o şeyler yüzünden sevinince; onları, ansızın yakaladık ve bütün ümitlerinden mahrum kaldılar |
Gultekin Onan Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların uzerlerine her seyin kapılarını actık. Oyle ki, kendilerine verilen seylerle ´sevince kapılıp sımarınca´, onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya dusenler oldular |
Gultekin Onan Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyle ki, kendilerine verilen şeylerle ´sevince kapılıp şımarınca´, onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular |
Hasan Basri Cantay Onun icin bunlar kendilerine ne hatırlatıldı, ogud verildiyse onları unutunca uzerlerine her sey´in (her zevkin, her nimetin) kapılarını acdık, nihayet kendilerine verilen o seyler (o genislik ve o serbestlik) yuzunden (tam sımarıb) ferahlandıkları vakit da onları ansızın tutub yakalayıverdik ve artık o anda onlar butun umidlerinden mahrum kaldılar |
Hasan Basri Cantay Onun için bunlar kendilerine ne hatırlatıldı, öğüd verildiyse onları unutunca üzerlerine her şey´in (her zevkin, her nimetin) kapılarını açdık, nihayet kendilerine verilen o şeyler (o genişlik ve o serbestlik) yüzünden (tam şımarıb) ferahlandıkları vakit da onları ansızın tutub yakalayıverdik ve artık o anda onlar bütün ümîdlerinden mahrum kaldılar |
Iskender Ali Mihr Hatırlatıldıkları (onunla uyarıldıkları) seyleri unuttukları zaman, verilen seylerle ferahlayıncaya (sevininceye) kadar herseyin kapısını onlara actık. Ansızın onları yakaladıgımız (aldıgımız) zaman, artık onlar umitlerini kestiler |
Iskender Ali Mihr Hatırlatıldıkları (onunla uyarıldıkları) şeyleri unuttukları zaman, verilen şeylerle ferahlayıncaya (sevininceye) kadar herşeyin kapısını onlara açtık. Ansızın onları yakaladığımız (aldığımız) zaman, artık onlar ümitlerini kestiler |