Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-An‘am ayat 65 - الأنعَام - Page - Juz 7
﴿قُلۡ هُوَ ٱلۡقَادِرُ عَلَىٰٓ أَن يَبۡعَثَ عَلَيۡكُمۡ عَذَابٗا مِّن فَوۡقِكُمۡ أَوۡ مِن تَحۡتِ أَرۡجُلِكُمۡ أَوۡ يَلۡبِسَكُمۡ شِيَعٗا وَيُذِيقَ بَعۡضَكُم بَأۡسَ بَعۡضٍۗ ٱنظُرۡ كَيۡفَ نُصَرِّفُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّهُمۡ يَفۡقَهُونَ ﴾
[الأنعَام: 65]
﴿قل هو القادر على أن يبعث عليكم عذابا من فوقكم أو من﴾ [الأنعَام: 65]
Ibni Kesir De ki: Üstünüzden ve altınızdan size azab göndermeye, sizi fırka fırka yapıp kiminizin hıncını kimine tattırmaya Kadir olan O´dur. Bak; onlar iyice anlasınlar diye ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz |
Gultekin Onan De ki: "O, size ustunuzden ya da ayaklarınızın altından azab gondermeye veya sizi parca parca birbirinize kırdırıp kiminizin siddetini kiminize tattırmaya guc yetirendir." Bak, iyice kavramaları (yefkahun) icin ayetleri nasıl cesitli bicimlerde acıklıyoruz |
Gultekin Onan De ki: "O, size üstünüzden ya da ayaklarınızın altından azab göndermeye veya sizi parça parça birbirinize kırdırıp kiminizin şiddetini kiminize tattırmaya güç yetirendir." Bak, iyice kavramaları (yefkahun) için ayetleri nasıl çeşitli biçimlerde açıklıyoruz |
Hasan Basri Cantay De ki: «O, size ustunuzden, yahud ayaklarınızın altından bir azab gondermiye veya sizi birbirinize katıb kiminizden kiminin hıncını tatdırmıya kaadirdir». Bak, ayetleri, onlar iyice anlasınlar diye, nasıl turlu turlu acıklıyoruz |
Hasan Basri Cantay De ki: «O, size üstünüzden, yahud ayaklarınızın altından bir azâb göndermiye veya sizi birbirinize katıb kiminizden kiminin hıncını tatdırmıya kaadirdir». Bak, âyetleri, onlar iyice anlasınlar diye, nasıl türlü türlü açıklıyoruz |
Iskender Ali Mihr De ki: “O, sizin ustunuzden veya ayaklarınızın altından uzerinize bir azap gondermeye veya sizi boluk boluk birbirinize katıp (dusman edip), sizin bir kısmınızın siddetini, bir kısmınıza tattırmaya kaadirdir.” Bak, ayetlerimizi nasıl acıklıyoruz. Boylece onlar fıkıh ederler |
Iskender Ali Mihr De ki: “O, sizin üstünüzden veya ayaklarınızın altından üzerinize bir azap göndermeye veya sizi bölük bölük birbirinize katıp (düşman edip), sizin bir kısmınızın şiddetini, bir kısmınıza tattırmaya kaadirdir.” Bak, âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz. Böylece onlar fıkıh ederler |