Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Al-A‘raf ayat 171 - الأعرَاف - Page - Juz 9
﴿۞ وَإِذۡ نَتَقۡنَا ٱلۡجَبَلَ فَوۡقَهُمۡ كَأَنَّهُۥ ظُلَّةٞ وَظَنُّوٓاْ أَنَّهُۥ وَاقِعُۢ بِهِمۡ خُذُواْ مَآ ءَاتَيۡنَٰكُم بِقُوَّةٖ وَٱذۡكُرُواْ مَا فِيهِ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ ﴾ 
[الأعرَاف: 171]
﴿وإذ نتقنا الجبل فوقهم كأنه ظلة وظنوا أنه واقع بهم خذوا ما﴾ [الأعرَاف: 171]
| Tefhim Ul Kuran Bir zamanlar dagı, sanki bir golgelikmis gibi ustlerine gecirmistik. Onlar ise neredeyse tepelerine dusecek sanmıslardı. (Onlara demistik ki:) «Size verdiklerimize sımsıkı sarılın ve onda olanı dusunun, umulur ki korkup sakınırsınız.» | 
| Shaban Britch Dagı onların uzerine kaldırmıstık. Sanki o golgelik gibiydi. Oyle ki baslarına dusecegini anladılar. Size verdigimize kuvvetle sarılın ve icinde olanı hatırlayıp, anın ki sakınanlardan/takva sahiplerinden olasınız | 
| Shaban Britch Dağı onların üzerine kaldırmıştık. Sanki o gölgelik gibiydi. Öyle ki başlarına düşeceğini anladılar. Size verdiğimize kuvvetle sarılın ve içinde olanı hatırlayıp, anın ki sakınanlardan/takva sahiplerinden olasınız | 
| Suat Yildirim Hem bir vakit biz o dagı bir golgelik gibi Israilogullarının baslarının ustune kaldırmıstık da onlar, dagın uzerlerine dusecegini sanmıslardı.O zaman demistik ki: Size verdigimiz bu kitab'a ciddiyetle sarılın ve icindeki gercekleri dusunup hic hatırınızdan cıkarmayın ki Allah’ı sayıp kotuluklerden sakınasınız | 
| Suat Yildirim Hem bir vakit biz o dağı bir gölgelik gibi İsrailoğullarının başlarının üstüne kaldırmıştık da onlar, dağın üzerlerine düşeceğini sanmışlardı.O zaman demiştik ki: Size verdiğimiz bu kitab'a ciddiyetle sarılın ve içindeki gerçekleri düşünüp hiç hatırınızdan çıkarmayın ki Allah’ı sayıp kötülüklerden sakınasınız | 
| Suleyman Ates Bir zaman da uzerlerine dagı, bir golge gibi kaldırmıstık, ustlerine dusecek sanmıslardı: "Size verdigim(Kitap)ı kuvvetle tutun ve icinde olanı hatırlay(ıp yap)ın ki (azabımızdan) korunasınız!" (demistik) | 
| Suleyman Ates Bir zaman da üzerlerine dağı, bir gölge gibi kaldırmıştık, üstlerine düşecek sanmışlardı: "Size verdiğim(Kitap)ı kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlay(ıp yap)ın ki (azabımızdan) korunasınız!" (demiştik) |