×

سورة المطففين باللغة التركية وقف الديانة

ترجمات القرآنباللغة التركية وقف الديانة ⬅ سورة المطففين

ترجمة معاني سورة المطففين باللغة التركية وقف الديانة - Turkish_Diyanet

القرآن باللغة التركية وقف الديانة - سورة المطففين مترجمة إلى اللغة التركية وقف الديانة، Surah Mutaffifin in Turkish_Diyanet. نوفر ترجمة دقيقة سورة المطففين باللغة التركية وقف الديانة - Turkish_Diyanet, الآيات 36 - رقم السورة 83 - الصفحة 587.

بسم الله الرحمن الرحيم

وَيْلٌ لِّلْمُطَفِّفِينَ (1)
İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline
الَّذِينَ إِذَا اكْتَالُوا عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَ (2)
İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline
وَإِذَا كَالُوهُمْ أَو وَّزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ (3)
İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline
أَلَا يَظُنُّ أُولَٰئِكَ أَنَّهُم مَّبْعُوثُونَ (4)
Bunlar, büyük bir günde tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı
لِيَوْمٍ عَظِيمٍ (5)
Bunlar, büyük bir günde tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı
يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ (6)
O gün insanlar Alemlerin Rabbinin huzurunda dururlar
كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْفُجَّارِ لَفِي سِجِّينٍ (7)
Sakının; Allah'ın buyruğundan dışarı çıkanlar, muhakkak "Siccin" adlı defterde yazılıdır
وَمَا أَدْرَاكَ مَا سِجِّينٌ (8)
Siccin'in ne olduğunu sen nerden bilirsin
كِتَابٌ مَّرْقُومٌ (9)
O, yazılmış bir kitaptır
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ (10)
Yalanlayanların o gün vay haline
الَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوْمِ الدِّينِ (11)
Onlar, kıyamet gününü yalanlamış olanlardır
وَمَا يُكَذِّبُ بِهِ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ (12)
Oysa onu mütecaviz günahkardan başka kimse yalanlamaz
إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ (13)
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman "Öncekilerin masalları" der
كَلَّا ۖ بَلْ ۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ (14)
Hayır, hayır; onların kazandıkları kalblerini paslandırıp körletmiştir
كَلَّا إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ (15)
Hayır; doğrusu onlar o gün, Rablerinden yoksun kalacaklardır
ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُو الْجَحِيمِ (16)
Sonra onlar, şüphesiz, cehenneme gireceklerdir
ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ (17)
Sonra da: "yalanlayıp durduğunuz işte budur" denecektir
كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ (18)
Ama iyilerin defteri yüksek katlardadır
وَمَا أَدْرَاكَ مَا عِلِّيُّونَ (19)
O yüksek katların ne olduğunu sen bilir misin
كِتَابٌ مَّرْقُومٌ (20)
O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır
يَشْهَدُهُ الْمُقَرَّبُونَ (21)
O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır
إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ (22)
İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler
عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ (23)
İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler
تَعْرِفُ فِي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّعِيمِ (24)
Onları, yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın
يُسْقَوْنَ مِن رَّحِيقٍ مَّخْتُومٍ (25)
Sonunda misk kokusu bırakan, ağzı kapalı saf bir içecekten içerler. İyi şeyler için yarışanlar, bunun için yarışsınlar
خِتَامُهُ مِسْكٌ ۚ وَفِي ذَٰلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ (26)
Sonunda misk kokusu bırakan, ağzı kapalı saf bir içecekten içerler. İyi şeyler için yarışanlar, bunun için yarışsınlar
وَمِزَاجُهُ مِن تَسْنِيمٍ (27)
Onun katkısı gözdelerin içtiği yüce kaynaktandır
عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَ (28)
Onun katkısı gözdelerin içtiği yüce kaynaktandır
إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ (29)
Suçlular, şüphesiz, inanmış olanlara gülerlerdi
وَإِذَا مَرُّوا بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ (30)
Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kırparlardı
وَإِذَا انقَلَبُوا إِلَىٰ أَهْلِهِمُ انقَلَبُوا فَكِهِينَ (31)
Taraftarlarına vardıklarında bununla eğlenirlerdi
وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَٰؤُلَاءِ لَضَالُّونَ (32)
İnananları gördükleri zaman: "Doğrusu bunlar sapık olanlardır" derlerdi
وَمَا أُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظِينَ (33)
Oysa kendileri, inananlara gözcü olarak gönderilmemişlerdi
فَالْيَوْمَ الَّذِينَ آمَنُوا مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ (34)
Bugün de, inananlar inkarcılara gülerler
عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ (35)
Tahtlar üzerinde, inkarcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler
هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ (36)
Tahtlar üzerinde, inkarcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler
❮ السورة السابقة السورة التـالية ❯

قراءة المزيد من سور القرآن الكريم :

1- الفاتحة2- البقرة3- آل عمران
4- النساء5- المائدة6- الأنعام
7- الأعراف8- الأنفال9- التوبة
10- يونس11- هود12- يوسف
13- الرعد14- إبراهيم15- الحجر
16- النحل17- الإسراء18- الكهف
19- مريم20- طه21- الأنبياء
22- الحج23- المؤمنون24- النور
25- الفرقان26- الشعراء27- النمل
28- القصص29- العنكبوت30- الروم
31- لقمان32- السجدة33- الأحزاب
34- سبأ35- فاطر36- يس
37- الصافات38- ص39- الزمر
40- غافر41- فصلت42- الشورى
43- الزخرف44- الدخان45- الجاثية
46- الأحقاف47- محمد48- الفتح
49- الحجرات50- ق51- الذاريات
52- الطور53- النجم54- القمر
55- الرحمن56- الواقعة57- الحديد
58- المجادلة59- الحشر60- الممتحنة
61- الصف62- الجمعة63- المنافقون
64- التغابن65- الطلاق66- التحريم
67- الملك68- القلم69- الحاقة
70- المعارج71- نوح72- الجن
73- المزمل74- المدثر75- القيامة
76- الإنسان77- المرسلات78- النبأ
79- النازعات80- عبس81- التكوير
82- الإنفطار83- المطففين84- الانشقاق
85- البروج86- الطارق87- الأعلى
88- الغاشية89- الفجر90- البلد
91- الشمس92- الليل93- الضحى
94- الشرح95- التين96- العلق
97- القدر98- البينة99- الزلزلة
100- العاديات101- القارعة102- التكاثر
103- العصر104- الهمزة105- الفيل
106- قريش107- الماعون108- الكوثر
109- الكافرون110- النصر111- المسد
112- الإخلاص113- الفلق114- الناس