Quran with Turkish translation - Surah Al-Furqan ayat 45 - الفُرقَان - Page - Juz 19
﴿أَلَمۡ تَرَ إِلَىٰ رَبِّكَ كَيۡفَ مَدَّ ٱلظِّلَّ وَلَوۡ شَآءَ لَجَعَلَهُۥ سَاكِنٗا ثُمَّ جَعَلۡنَا ٱلشَّمۡسَ عَلَيۡهِ دَلِيلٗا ﴾
[الفُرقَان: 45]
﴿ألم تر إلى ربك كيف مد الظل ولو شاء لجعله ساكنا ثم﴾ [الفُرقَان: 45]
Abdulbaki Golpinarli Rabbinin isini gormedin mi? Nasıl da golgeyi uzattı, dileseydi onu sakin eder, uzatıp kısaltmazdı; elbette, sonra gunesi, delil ettik golgeye |
Adem Ugur Rabbinin golgeyi nasıl uzattıgını gormedin mi? Eger dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı. Sonra biz gunesi, ona delil kıldık |
Adem Ugur Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Eğer dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı. Sonra biz güneşi, ona delil kıldık |
Ali Bulac Rabbini gormedin mi, golgeyi nasıl uzatıvermistir? Eger dilemis olsaydı onu durgun kılardı. Sonra Biz Gunes'i ona bir delil kılmısızdır |
Ali Bulac Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatıvermiştir? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı. Sonra Biz Güneş'i ona bir delil kılmışızdır |
Ali Fikri Yavuz Rabbinin kudretine bakmaz mısın (fecirle gunesin dogusu arasında) golgeyi nasıl yayıyor? (Ne karanlık var, ne de aydınlık). Dileseydi, o golgeyi devamlı ve sabit yapardı (onu gunesle gidermezdi). Sonra biz, gunesi de, o golge uzerine bir delil yaptık (gunesin varlıgından golge bilinir) |
Ali Fikri Yavuz Rabbinin kudretine bakmaz mısın (fecirle güneşin doğuşu arasında) gölgeyi nasıl yayıyor? (Ne karanlık var, ne de aydınlık). Dileseydi, o gölgeyi devamlı ve sabit yapardı (onu güneşle gidermezdi). Sonra biz, güneşi de, o gölge üzerine bir delil yaptık (güneşin varlığından gölge bilinir) |
Celal Y Ld R M Rabbin (kurdugu duzen, koydugu kanun uyarınca) golgeyi nasıl uzattıgını gormedin mi? Dileseydi onu yerinde sakin bırakırdı. Sonra biz gunesi ona sebep ve delil yaptık |
Celal Y Ld R M Rabbin (kurduğu düzen, koyduğu kanun uyarınca) gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Dileseydi onu yerinde sakin bırakırdı. Sonra biz güneşi ona sebep ve delil yaptık |